| - Sizi rahatsız etmek istememiştim. - Kocam ve ben yeni taşındık. | Open Subtitles | حسن، أنا لم أقصد إزعاجك وقد إنتقلنا تواً أنا وزوجي إلى هنا |
| Bilezik için üzgündüm.... ...ama Sizi rahatsız etmek istemedim. | Open Subtitles | استئتُ لفقداني السوار ولكنني لم أُرد إزعاجك |
| Sizi rahatsız etmem. | Open Subtitles | لا أريد أن أزعجك لا أريد حتى أن أتحدث معك |
| Sizi rahatsız etmek istememiştim. İsterseniz sizi yalnız bırakayım. | Open Subtitles | .حسنا لا أريد أن ازعجك .سأتركك لوحدك أن كنت تفضل ذلك |
| Yüz milyonlarca dolarlık çürük borç senedi satmak Sizi rahatsız etmedi mi? | Open Subtitles | ماذا عن بيع مئات ملايين القروض علماً أنها فاسدة ألا يزعجك ذلك؟ |
| Bu işe karışmak istemiyorum. Sizi rahatsız etmiyoruz. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أتدخل فى هذا نحن لا نزعجك |
| Buranın ilk GZK cinayetinin işlendiği yer olması, Sizi rahatsız etmedi mi? | Open Subtitles | اذا لم يضايقك انه كان فيه اول جريمة قتل لقاتل الاجراس الفضيه؟ |
| Oh, afedersiniz. Giyinirken Sizi rahatsız etmek istemedim. | Open Subtitles | أوه ، اعذرني لم أكن أنوي إزعاجك بينما تلبس. |
| Üzgünüm, Sizi rahatsız etmek istemedim ama Marian'ı arıyordum. | Open Subtitles | أسف , لم أقصد إزعاجك لكننىأبحثعن ماريان. |
| Teşekkürler kardeşim. Sizi rahatsız etmemeliydim, ama kocam gecikti. | Open Subtitles | لم اكن أريد إزعاجك , لكن زوجي سيتأخر بالخارج |
| Sizi rahatsız etmekten nefret ediyorum, Başbakanım. Beni bu numaradan arayabilir misin? | Open Subtitles | أنا أكره أن أزعجك يا رئيس الوزراء هل تستطيع أن تعاود الاتصال بى على هذا الرقم ؟ |
| Sizi rahatsız etmekten nefret ediyorum ama görünen o ki Albay Steffi için yanlış şişeyi vermişim. | Open Subtitles | إنني أكره أن أزعجك , لكن يبدو أنه لديك الزجاجات الخطأ للكولونيل ستيف |
| Vakit geç olunca da Sizi rahatsız etmek istemedim. | Open Subtitles | ولأن الوقت كان متأخراً، لم أرد أن أزعجك |
| Sizi rahatsız etmek istemem ama Bayan Hudson'un güverteden düşen belgeleriyle ilgili ufak bir problem var. | Open Subtitles | انا اكره ان ازعجك ، ولكن هناك مشكلة بسيطة بخصوص السيدة هدسون و اوراقها التى طارت فى البحر |
| İki dakikadır, Sizi rahatsız etmek istemedim. Çırağınız mı? | Open Subtitles | . لم اكن اريد إن ازعجك اذا كان هو من صنعك ؟ |
| Işık için ateşinizden alacağım. Eğer bu sizi, rahatsız ederse başka yolla alırım. | Open Subtitles | سأشعل هذه من نارك, إذا كان يزعجك فلتنظر للجهة الأخرى |
| Bizim halledebileceğimiz önemsiz bir konuyla Sizi rahatsız etmek istemedim. | Open Subtitles | لا دكتور، قصدت أنه سيكون تصرفاً طفولياً أن نزعجك بهذا الموضوع إنه أمرٌ يمكننا أن نحله بيننا |
| Umarım sürekli yürüyor olmam, Sizi rahatsız etmez, çünkü egzersiz yapmam gerekiyor. | Open Subtitles | أرجو أن لا يضايقك أني أذرع الغرفة ذهابا وجيئة, إني أتمرن |
| Kilometrelerce mesafede de Sizi rahatsız edebilecek kimsecikler yok. | Open Subtitles | ولا أحد في هذه الأرجاء لأميال، لذلك لن يقوم أحد بإزعاجك. |
| Artık Sizi rahatsız etmem. | Open Subtitles | حسناً , لن أزعجكِ بعد الآن |
| Bayan Tucker, Sizi rahatsız etmek istemiyoruz. Adım Poirot. | Open Subtitles | نحن لانريد ازعاجك يا سيدة تاكر, انا اسمى بوارو |
| Amca, sana baktığımda babamı görüyorum herşey için sağolun Sizi rahatsız ettiysem, özür dilerim. | Open Subtitles | . أنا أتذكر أبي عندما أراكَ يا عمِّـي . أشعر بأن مشاركتك همومي سَتُقَلِّلْ من حملي . آسف إن كنت قد أزعجتك |
| Jonathan'a yemekte Sizi rahatsız etmek istemediğimi söyledim, ama ısrar etti. | Open Subtitles | لقد أخبرت جوناثان أنني لا أريد إزعاجكم على الغداء لكنه أصر |
| Sabah için hamur hazırlayacağım. Umarım gürültü Sizi rahatsız etmez. | Open Subtitles | . يجب عليّ أن أعد السَمن في الصباح أتمنى أن لا تزعجك الضوضاء |
| Merak etmeyin, karaya ulaşınca çekip gideceğim, Sizi rahatsız etmeyeceğim. | Open Subtitles | لا تقلقوا عندما نصل إلى وجهتنا سأرحل ولن أزعجكم أبداً |
| Sizi rahatsız mı ediyorum? | Open Subtitles | وهل انا قنبله حتى اطير منفجرا من هنا ؟ |
| Burada iyiyiz, efendim. Kimse Sizi rahatsız etmez. | Open Subtitles | نحن بخير يا سيدى لن يضايقكم احد |