| Onun pişman ve özverili olmasını sağlamak sizin göreviniz. | Open Subtitles | إنها مهمتك أن تستخلصي منها الندم وإنكار الذات. |
| sizin göreviniz CIA'in yetiştirdiği en iyi çifti gözlemleyip işi öğrenmek. | Open Subtitles | مهمتكم هي المشاهدة والتعلم من أفضل ثنائي لدينا ..وأنت يا عقيد كايسي |
| Krallığın şövalyesi olarak Kral Einon'ın tebaasını korumak sizin göreviniz. | Open Subtitles | أنه من واجبك أن تحمى مقاطعات الملك أينون كفارس فى مملكنه |
| Priori olarak kanunları, kimi suçlu gösterdiğine bakmadan uygulamak sizin göreviniz. | Open Subtitles | بديهيًّا، واجبك هو تنفيذ القانون غير عابئ بمَن مرتكبه |
| Ancak sizin göreviniz şudur ki saygıdeğer jüri üyeleri kesin bir sonuca varmadan önce bütün olasılıkları düşünmelisiniz. | Open Subtitles | لكن إنه واجبكم أيها السادة المحلفون أن تضعوا بعين الإعتبار كل الإحتمالات قبل الوصول لحكمكم النهائي |
| Üzgünüm ama bu sizin göreviniz dedektif. | Open Subtitles | أخشى أن أخبركِ هذا عملكِ أيتها المحققة |
| Bunun olmayacağından emin olmak sizin göreviniz. | Open Subtitles | والتأكد من عدم حدوث هذا عائد إليكم |
| Ve hatırladığım kadarıyla onu ikna etmek sizin göreviniz. | Open Subtitles | ،وعلى ما أذكر إنها مهمتك أن تقوم بإقناعة |
| sizin göreviniz ise, bu silah uzmanının kimliğini ve nerede bulaşacaklarını bulmak. | Open Subtitles | مهمتكم هي ان تتعرفوا على هوية خبير الاسلحة |
| sizin göreviniz ekibe sızmak, etrafa gizli güvenlik kameraları yerleştirmek, ve bunu kimin yaptığını bulmak. | Open Subtitles | مهمتكم هي أن تتسللوا إلى الطاقم تضعون كاميرات حماية مخفيه وإكتشاف من فعل هذا |
| sizin göreviniz bu üçlü iyileştiğinde, | Open Subtitles | مهمتكم هي أن ترافقوا هؤلاء الثلاثة إلى قريتهم بعد أن يتعافوا... |
| Krallığın şövalyesi olarak Kral Einon'ın tebaasını korumak sizin göreviniz. | Open Subtitles | أنه من واجبك أن تحمى مقاطعات الملك أينون كفارس فى مملكنه |
| Tabii devam eden bir suç aktivitesine dâhillerse onları bana göstermek sizin göreviniz. | Open Subtitles | ما لم يكونوا متورطين في جرائم جارية و في هذه الحالة سيكون من واجبك أن تريني إياهم |
| Ayrıca,sizin göreviniz, eşimin bazı emirlerini kabul etmek ve, siz eminim bunu anlayışla karşılayacaksınızdır. | Open Subtitles | حسنا ,واجبك هو, كما انا متأكد انك تستنتجين هذا ... , |
| İkinizi de önemsiyorum. sizin göreviniz ders çalışmak! | Open Subtitles | لاأستطيع الأعتناء بكلاكما واجبكم هو أن تدرسوا |
| Onu ele geçirmek sizin göreviniz. | Open Subtitles | هذا عملكِ ، لإسترداد ذلك |
| Bu gemiyi güvenli bir şekilde karaya çıkarmak sizin göreviniz. Çünkü siz... | Open Subtitles | قيادة السفينة للشاطئ بأمان عائد إليكم لأنّكم... |