| Aile skandalları politik hayatın için de pek iyi olmaz. | Open Subtitles | الفضائح العائلة مضرة على من لهم طموح سياسية |
| Evet, herkes skandalları sever, ne kadar büyük yada küçük olduğu önemli değildir. | Open Subtitles | نعم، الكل يحب الفضائح لا يهم كم كانت كبيرة أو صغيرة |
| Evet, herkes skandalları sever, ve eğer en sonuncusuyla çok fazla ilgilenmek için sebepleri yoksa, | Open Subtitles | نعم، الكل يحب الفضائح و إن لم تستمتع بالفضيحة الأخيرة لسببٍ ما |
| Diğer insanlar hakkındaki skandalları severim. Ama benim hakkımda olanları değil. | Open Subtitles | إنني أحب فضائح الناس و لكن فضائحي لا تثير اهتمامي |
| Seks skandalları, rüşvet, binalardan atlayan insanlar. | Open Subtitles | فضائح جنسية الرشوة, ناس يقفزون من بنايات |
| 20 yıl önce, demiryolu skandalları gün yüzüne çıktı. | Open Subtitles | قبل 20 سنةً، فضيحة سكة حديدهم الحضرية كُشِفتْ. |
| Pardon, politik skandalları bu kadar özlediğimi bilmezdim. | Open Subtitles | أظن بأنني لم أعلم مدى اشتياقي للفضائح السياسة |
| Biz insanları korkutmak istemiyoruz. Sadece gerçek skandalları açığa çıkarmayı istiyoruz. | Open Subtitles | لا نريد ان نفزع الناس فقط, نريد أن نزيح الستار عن الفضائح الحقيقية |
| Biz skandalları duyururuz politikacıların partileri ya da siyasi görüşlerinden bize ne. | Open Subtitles | نحن متخصصون في الفضائح او الاحزاب السياسية و انتمائهم |
| Tansiyon bu derece yükselmişken Politik Eylem Komitesi 1990 ve önceki yıllardaki skandalları araştırırken herkesin beyninde politika dışında bir şeyin olmaması çok normal. | Open Subtitles | مع التوتر ولجان العمل السياسي التجريف حتى الفضائح من عام 1990 وما قبله، فليس من المستغرب يبدو أن الجميع أن يكون السياسة على الدماغ. |
| Federaller, skandalları pek sevmezler. | Open Subtitles | الاجهزة الاتحادية لا يحبون الفضائح. |
| İnsanlar skandalları sever. Sadece dedikodu mu? | Open Subtitles | الجميع يحبون الفضائح - , أنت تظن أن هذه ثرثرة فحسب - |
| Olası tüm skandalları da ele aldın mı? | Open Subtitles | اذا انت غطئيت جميع الفضائح المحتملة |
| Ama benzer diğer skandalları, diğer eşleri de duyduktan sonra. | Open Subtitles | ولكن عندما سمعت عن فضائح الزوجات الأخريات |
| patlak veren yeni skandalları neden tekrar tekrar, sürekli duyuyoruz? | TED | حول فضائح جديدة تتفجر في المؤسسات الكبيرة مثل الكنيسة الكاثوليكية أو برنامج كرة القدم في جامعة ولاية بنسلفانيا أو الكشافة الأمريكية، وما إلى ذلك؟ |
| "Medya İlişkileri: skandalları Skandalımsıya Dönüştürmek." | Open Subtitles | "العلاقات الإعلامية تحويل الفضائح إلى سلسلة فضائح." |
| Savaş kontrat skandalları... | Open Subtitles | فضائح حرب العقود ؟ |
| O yıl, kilise skandalları ve şirketlerdeki yozlaşmalar hakkında yazılar yazan muhabir Veronica Guerin uyuşturucu suçları hakkında yazmaya başladı. | Open Subtitles | "في ذلك العام، بدأت (فيرونيكا غيرين) الكتابة عن الجريمة،" "وهي صحافية معروفة بكشف فضائح رجال الدين وفساد المؤسسات." |
| Ardelan bu doktorların skandalları nedeniyle suçlanmadı mı? | Open Subtitles | ألم يكن هو مشترك في فضيحة الأدوية؟ |
| Kaç kez çirkin skandalları çıkarmışımdır ortaya. | Open Subtitles | أكثر من مرة ، خرجت من فضيحة مقرفة |
| Bunun tek çaresi bütün skandalları sona erdirecek bir skandal. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لإصلاح الوضع هي عن طريق نشر فضيحة... لإنهاء كل الفضائح... . |
| Son 50 yıldır, sosyetenin dalgasız gibi görünen yüzeyinin altında... patlak veren skandalları ve gizemli olayları, tıpkı bir kartvizit gibi... belleğinde taşırdı. | Open Subtitles | كانت لديه... السجلات الكاملة... للفضائح والأسرار... |