| Mesela, ben her gün, binlerce mil uzaktan ebeveynlerimle Skype'ta konuşuyorum. | TED | على سبيل المثال، أتحدثُ مع والديّ من خلال السكايب يومياً، الذين يعيشان على بعد آلاف الأميال. |
| Eh, muhtemelen birçok kez Skype'ta konuşacağız, | Open Subtitles | حسنا، من المحتمل أن أستعمل المراسلة عن طريق السكايب |
| E-postalarını, web aramalarını ve Skype'la konuştuklarını kontrol etmelisin. | Open Subtitles | اريدك ان تتحققي من رسائلها الالكترونية ماذا بحثت على الانترنت واي احد تحدثت معه عبر السكايب |
| Her gün Skype'de konuşuruz. | Open Subtitles | سأتحدث معكم عبر سكايب كل يوم وسأعود بالطائرة |
| Bu sabah Skype üzerinden konuşurken bir gözcülük görevine gideceğini söyledi. | Open Subtitles | هذا الصباح عندما التقينا على السكايبي قال أنه كان في مهمة استطلاعية |
| Durum ne kadar kötü olursa olsun beni ara, bana mesaj at Skype'tan ara, tweet'le. | Open Subtitles | أعني، مهما اَلت إليه الأمور من سوء هاتفتي، راسلني تراسلني بالسكايب بالتويتر |
| - Evet, benden özür dileyeceksen üst kata çıkacağım ve kadınımla Skype'ta konuşacağım. | Open Subtitles | يجب أن أذهب للأعلى و أتكلم . على السكايب مع امرأتي |
| Bu Skype konuşmalarımız neredeyse delirmemi engelleyen tek şey. | Open Subtitles | اقصد , جلسات السكايب .. كانها الشيء الوحيد |
| Ve bunu yaptığımda Skype, Facebook ya da Facetime ile bağlanman mümkün olmayacak. | Open Subtitles | -و حالما أفعل ذلك لن تتمكني من الإتصال بها -على السكايب أو الفيسبوك |
| Evet, bu benim. O aramayı yapıp onunla Skype üzerinden ayrılmanı istemiyorum. | Open Subtitles | إذًا لا أودّك أن تتّصل بها، وتنفصل عنها عن طريق السكايب. |
| Mesajlaşma ya da Skype geçmişi yok. | Open Subtitles | لا يوجد تاريخ محادثات على السكايب و برنامج المحادثة |
| Aslında, bir Skype görüşmemiz var yapmamız gereken. | Open Subtitles | المعذرة, لدينا اتصال على "السكايب" علينا أن نجيب عليه |
| Ailemi de Skype'la bağlarsak tam olacak. | Open Subtitles | الآن كل ما أحتاجه عائلتي على السكايب |
| FaceTime ya da Skype'tan görüşelim mi? | Open Subtitles | هل تريدين استخدام "الفيس تايم" أو "السكايب" أو شيئا ما؟ |
| Yok be, aynıydı. Dün Skype'ta konuştuk. | Open Subtitles | كلا, لكنها ليست كالسابق, لقد تحدثتُ معها على "السكايب" |
| Aslında, bir Skype görüşmemiz var yapmamız gereken. | Open Subtitles | المعذرة, لدينا اتصال على "السكايب" علينا أن نجيب عليه |
| Daha çok "Skype seksi" yapıyoruz da. | Open Subtitles | اوه.ام. اذا نحن نوع ما نمارس الجنس عبر سكايب في كل وقت. |
| Bu arada Blaine'le Skype'da konuşacağım ve yeni dövmemle piercingimi göstereceğim. | Open Subtitles | في هذا الوقت سأذهب للتحدث عبر سكايب مع بلاين واريه وشمي الجديد و الثقب |
| İnternet üzerinden, Skype'dan aradılar. | Open Subtitles | وكان ذلك عبر الإنترنت, على السكايبي |
| En azından yine Joel'le ikinizi Skype'ta seks yaparken yakalamadım. | Open Subtitles | على الأقل لم أجدك تغازلين جويل " بالسكايب ثانيةً " |
| Skype'ta bir dahaki görüşmemizde burnundaki tüm kılları sayacağım. | Open Subtitles | بالمرة القادمة التي نتواصل عبر سكايبي سـأعدُ كل شعر المنخار تلك |
| - Gus'la Skype'da seks yapacağız. | Open Subtitles | سأحظى بمضاجعةٍ سكايبية مع (قس)لاحقًا. |
| Annem eve varmış olmalı, onlar arka taraftayken Skype'dan konuşalım. | Open Subtitles | أمي يجب أن تكون بالمنزل هذا صوت رنينها بالخلف. |