| Kanunsuz kahraman düşündüğümüz gibi soğukkanlı bir katil olmayabilir. | Open Subtitles | الحارس الليلي رٌبما لا يكٌون القاتل ذو الدم البارد الذي نظنه |
| En azından soğukkanlı bir katil değil. | Open Subtitles | ،وعلى الأقل هو ليس بالقاتل ذو الدم البارد |
| soğukkanlı bir katil deliğim. | Open Subtitles | أخبرتك أنني لم أستطع قتل أحد بدم بارد.. الآن.. |
| Geçen gece, Philip kendini soğukkanlı bir katil olmakla suçladı. | Open Subtitles | الليلة الماضية, اتهم "فيليب" نفسه بأنه قتل أباه بدم بارد. |
| Az sonra kimliğini açıklayacağım o kişi soğukkanlı bir entrikacı. | Open Subtitles | لذا واحد منكم، الذي سأحدّده قريباً، هو مُتآمر بارد الدم. |
| Halkını soğukkanlı bir katilden kurtarmaya çalışan bir kral gördüm... | Open Subtitles | . رأيت ملك يحاول حماية قومه من محاربة باردة الأعصاب |
| Basın, Castle'a "soğukkanlı bir psikopat." diyor. | Open Subtitles | الصحافة تنعت (كاسل) بـ"المهووس ذو الدم البارد" |
| Doğa sizi soğukkanlı bir katil olmanız için seçtiyse siz osunuzdur. | Open Subtitles | إذا إختارتك الطبيعة لكي تكوني قاتلة بدم بارد فستكوني كذلك |
| Eğer Jüri soğukkanlı bir katil olduğunu bilirse, ömür boyu hapis alır. | Open Subtitles | إذا كانت هيئة المحلفين نعرف انهم يحاولون قاتل بدم بارد ، ومن الحياة. |
| Sen buraya geldin, soğukkanlı bir katil olarak ne yaparsam yapayım, nefsi müdafaa sayılacak. | Open Subtitles | انكِ اتيتِ هنا قاتلة بدم بارد لذلك لايهم ماافعله سوف يكون دفاع عن النفس |
| Onun soğukkanlı bir katil olduğuyla ilgili her şeyleri var ve başka birine zarar vermeden önce onu parmaklıklar ardına koyabilmek için her şeyi yaparım. | Open Subtitles | الأمر كله حول حقيقة أنها قاتلة بدم بارد , و سأفعل أي شيء لأضعها خلق القضبان |
| İdam cezası istiyorum çünkü bu kadın soğukkanlı bir katil ve bu cezayı hak ettiğine inanıyorum. | Open Subtitles | أنا أطلب الإعدام لها لأن هذه المرأة قاتلة بدم بارد وأعتقد أنها تستأهل الإعدام |
| Bayan Dillon. Oğlunuz acımasız, sadist, soğukkanlı bir hayvan. | Open Subtitles | يا سيدة ديلون أن أبنك همجى و سادى و حيوان بارد الدم |
| soğukkanlı bir katil de aniden suçluluk duyup intihar etmez, değil mi? | Open Subtitles | والقاتل بارد الدم لا يشعر بالذنب فجأة -ليُقدم على الإنتحار، أليس كذلك؟ |
| Bana daha çok soğukkanlı bir katilin işi gibi geliyor. | Open Subtitles | أقول أن ذلك تصرّف قاتل بارد الدم. |
| Beni soğukkanlı bir suikastçi yapmak için ustamız bize kendi dostlarımızı öldürmemizi emretmişti. | Open Subtitles | السيد أمرنا بان نقتل رفاقَنا لأصبح باردة الأعصاب |
| Beni soğukkanlı bir suikastçi yapmak için ustamız bize kendi dostlarımızı öldürmemizi emretmişti. | Open Subtitles | السيد أمرنا بان نقتل رفاقَنا لأصبح باردة الأعصاب |
| O da soğukkanlı bir fahişeydi. | Open Subtitles | كانت عاهرةً باردة الأعصاب صعبةُ المراس |