| Et konservelerini demin indirime soktum. Bir dolara dört kutu. | Open Subtitles | لقد وضعت لحما معلبا في اربعة صفوف بقيمة دولار .. |
| Az önce parmağını ağzıma soktum. Bu tamamen senin suçun, dostum. | Open Subtitles | وضعت للتو اصبعها في فمي عليك أن تفعل ذلك يا صاح |
| Çantamı açtım, elimi çantaya soktum, mesleğimden elde ettiğim parayı aldım ve adama verdim. | TED | فتحت حقيبتي، أدخلت يدي في حقيبتي، أخرجت المال الذي كسبته لقيامي بعملي، وقدمته للرجل. |
| Seni bugün, meslektaşlarından birinin hayatını almanı isteyerek tahmin bile edilemez durumlara soktum. | Open Subtitles | وضعتك فى موقف لا يمكن تصوره اليوم عندما طلبت منك قتل أحد زملائك |
| Haddini aştı, ben de onu hizaya soktum. Hepsi bu. | Open Subtitles | خرج من الخط، لذا وضعته على الخط لا شيء مهم |
| Ben de yine elimi bacaklarının arasına soktum o da bacaklarını kapattı. | Open Subtitles | وضعت يدي مابين ساقيها مرة أخرى أغلقت فخذيها عليها |
| Andrews ile senin yüzünden, başımı neredeyse belaya soktum. | Open Subtitles | بما إنني وضعت نفسي في موقف سخيف مع أندروز من اجلك |
| Ve dilimi suyun içine soktum. | Open Subtitles | لذا وضعت لساني بالماء الساخن ,هل تتذكر هذا؟ |
| Ve dilimi suyun içine soktum. Hatırlıyor musun? | Open Subtitles | لذا وضعت لساني بالماء الساخن ,هل تتذكر هذا؟ |
| Senin için kendimi büyük boka soktum. Sen benim için ne yaptın. | Open Subtitles | لقد مارست الجنس مع هذا الملعون لقد وضعت نفسى فى الجحيم من اجلك |
| Yeni koordinatları ayarladım ve gemiyi rotaya soktum. | Open Subtitles | لذا وضعت الإحداثيات الجديدة وغيرت المسار |
| Seni bu işe ben soktum. Bazı konularda ayrı düştük, ama önemli değil. | Open Subtitles | أنا الذى أدخلت بك إلى ما أنت فيه و إذا كان هناك إختلافات بيننا فهذا شيء عادى |
| Seni bu işe ben soktum. Bazı konularda ayrı düştük, ama önemli değil. | Open Subtitles | أنا الذى أدخلت بك إلى ما أنت فيه و إذا كان هناك إختلافات بيننا فهذا شيء عادى |
| Ve bir keresinde de yine kamptayken flütümü şeyime soktum. | Open Subtitles | وذات مرة بمعسكر الفرقة أدخلت مزماراً بعضوي |
| Seni bu duruma ben soktum Eve, senin için iyi olan hiçbir zaman yapamadım. | Open Subtitles | أنا وضعتك فى ذلك الموقف لن أستطيع أن أعوضك عن ذلك أبدا |
| Ve tüm gücümü toplayıp doğruca onun gözlerine odaklandım ve onu transa soktum. | Open Subtitles | و من ثم استجمعت كل طاقتي ناظراً إليه مباشرةً في العينين وضعته في غيبوبة |
| Ve sonra da parmaklarımı kendi götüme soktum ve kıçımdan çıkan boku senin ellerine sıvadım. | Open Subtitles | وبعد ذلك غرزت أصبعي في فتحة مؤخرتي و وضعت بعض من نتانة عقبي على يديك |
| Seni bu işe ben soktum, o yüzden kapa çeneni. | Open Subtitles | ، أنا الذى أدخلتك فى هذا العمل لذا أغلق فمك اللعين |
| Sizin başınızı derde soktum, bu dertten sizi kurtaracağım. Bana 24 saat verin. | Open Subtitles | لقد أدخلتكم يا شباب في مأزق و سوف أخرجكم منه |
| - Ne anlatıyorsun be Dewey? - Bütün bunlar son sefer parmağımı kıçına soktum diye mi? | Open Subtitles | هل هذا لأنني حشرت إصبعي في مؤخرتك آخر مرة ؟ |
| Seni berbat bir şeyin içine soktum. - Hayır. Kapa çeneni! | Open Subtitles | ـ لا لقد ورطتك في أمر مروع ـ كلا ، أخرس |
| Seni tehlikeye soktum ve bunu düzeltmeye geldim. | Open Subtitles | لقد عرضتك للخطر والآن أحاول أصلاح الأمر، حسنا؟ |
| Seni Monroe'nun yatak odasına soktum. | Open Subtitles | أدخلتكَ لغرفة نوم (مونرو). |
| O, bir dakikalığına kaçtı ama sonra onu geri soktum. | Open Subtitles | لقد تسلل لمدة دقيقة، و لكني أدخلته مجدداً. |
| Elimi götüne soktum diye tutuklayacak mısın beni? | Open Subtitles | بحقك سوف تعتقلني لاني ادخلت يدي في مؤخرتك ؟ |
| Başımı belaya soktum. Yardıma ihtiyacım olabilir. | Open Subtitles | لقد أقحمت نفسى فى شىء ما قد أحتاج مساعدتك |
| "Senden faydalandım, her doktorun kabusu olabilecek bir duruma soktum." | Open Subtitles | لقد قمت باستغلالك ووضعتك في موقف يمثّل كابوساً لأي طبيب |