| Bense sweatshirt giymiştim, dikkat çekmeden duruyordum, bir sonraki hareketi işaret etmek için elimi çöp kutusuna sokup çıkarıyordum. | TED | وكنت واقفا دون أن يعرفني أحد ومرتديا قميصا صوفيا، واضعا يدي داخل وخارج سلة قمامة لأؤشر لهم بالتقدم. |
| Mezuniyet törenine gidiyormuş gibi giyinmiştim ve beni hızlıca stüdyoya sokup dönen, tekerlekli bir sandalyeye oturttular. | TED | دخلت الأستوديو وكأنني ذاهبة إلى حفلة موسيقية، فأقحموني داخل الأستوديو وأجلسوني على كرسي دوار ذي عجلات. |
| sonra diğeri silahı burnuna sokup beynine ufak bir kapsul enjekte eder ki daha sonra onu öldürmek için kullanacak, kötü adamların yaptığı gibi. | TED | و يدس مسدسه فى أنفه و يطلق تلك الكبسولة الصغيرة داخل مخه الكبسولة التى سيستخدمها لاحقا لقتله ، كما يفعل الأشرار. |
| Kıçına bir şiş sokup kendini flambe etmesini söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرته أن يضع عصى في مؤخرته و يشعل نفسه بها ما الذي قاله؟ |
| Götüne dildo sokup aynı zamanda onu boşaltmamı istedi benden. | Open Subtitles | لقد اراد مني ان اقحم قضيبا بلاستيكيا في مؤخرته و استمني له في الوقت نفسه |
| Dayanabileceğiniz kadar sıcakta elinizi suya sokup durmadan kaynar su ekliyorsunuz, tahammül sınırlarınızı aşana kadar. | TED | تضع يدك داخل ماء ساخن على قدر ما تطيق، وتستمر بإضافة الماء المغلي حتى تعتقد أنك ستصاب بجنون تام. |
| Belki trene gizlice sokup orada bitirebiliriz. | Open Subtitles | من الممكن أن نهرّبه إلى داخل القطار ونشربه كله هناك. |
| Keşke bütün normal insanlar gibi kafamı tuvalete sokup yatabilsem. | Open Subtitles | أتمنى أن أكون أصبحت كذلك بعد أن وضعت رأسى داخل المرحاض كما يفعل معظم الناس |
| Bu aleti penisinden sokup mesanesine ulaşacağım. | Open Subtitles | سأمرر هذا الأداة داخل عضوه وصولاً إلى مثانته |
| Su geçirmez olduğu için ayağını bir kovaya sokup, menzilden çıkmaya çalışma. | Open Subtitles | لذا لا تحاول أن تضع قدميك داخل جردل مليء بالماء و تعدي المنطقة الآمنة هذا لن ينجح , و سيجعلك تبدو غبياً |
| Prize gülümsemeyeyim bari, yoksa dilini sokup kızartırsın! | Open Subtitles | أنا لا أفضل حتى الإبتسامة في ذلك الطريق أو تسابقين في وضع لسانك داخل فمه |
| Dilini boğazıma sokup kafamı 3 kez ATM'ye vurdun. | Open Subtitles | لقد دفعتي لسانك داخل حلقي وكسرتي راسي بالصراف الالي ثلاث مرات |
| İlaca bağlı komaya sokup uyanınca ona aradan 10 yıl geçtiğini ve evini kaybettiğini söyleyelim mi? | Open Subtitles | ماذا لو وضعناه داخل غيبوبة مخدرات,وعندما يستيقظ نقول له أنه قد مر عشر سنوات,وقد خسر شقته؟ |
| Elimi boğazına kadar sokup parmaklarımla göğüs kafesini yakalamam... ve onu sudan çekip almam gerekti. | Open Subtitles | توجب علي أن أمد يدي داخل حلقه وأضع أصابعي على عظام صدره ثم أسحبه للأعلى خارج الماء |
| - Hayır, arkadaşım öldürdü o arkadaşımı da kocan, ağzına çorap sokup boğarak öldürdü. | Open Subtitles | من الممكن أن يكون صديقي من فعل ذلك. الّذي وضع جوربًا داخل فاه زوجك حتَّى انقطع نفَسُه. |
| Bir şeyler yapmaya kalkarsan bunu gözünden içeri sokup beynini oyarım. | Open Subtitles | ان حاولت القيام بـ أي شيء سأغرز هذا في عينكِ إلى داخل دماغك |