| sol ön iliak çıkıntısında ilginç bir şey buldum. | Open Subtitles | وجدتُ شيئاً مثيراً للإهتمام على الشوك الحرقفي الأمامي الأيسر. |
| Ekstra salsa konusunda hiç çekinmedi ve sol ön cebinden çıkardığı parayla nakit ödedi. | Open Subtitles | طلب معها صلصة إضافية، ودفع نقدًا من جيبة الأمامي الأيسر. |
| sol ön jant kapağımı çaldı. | Open Subtitles | لقد سرق غطاء إطار سيارتي الأمامي الأيسر |
| Sanırım sol ön taraftaki azıdişi iltihaplanmış. | Open Subtitles | أظن أن الضرس الأمامي الأيسر ملتهب |
| Evet. Haklıymışım. sol ön taraftaki azıdişi... iltihaplanmış. | Open Subtitles | نعم, لقد كنت على حق الضرس الأمامي الأيسر... |
| "Anahtar sol ön lastikte." | Open Subtitles | المفتاح على الإطار الأمامي الأيسر |
| Bu arada sol ön lastiğin 2 PSI düşük. | Open Subtitles | بالمناسبة، إطارك الأمامي الأيسر... |