| İki kişi karşı karşıya gelince Solak oyuncu, sağlak rakibine göre duruma daha iyi hazırlanmıştır ve sağlak olan rakibini şaşırtıp atlatır. | TED | وحين يواجه الاثنان بعضهم البعض، سيكون الأعسر أكثر استعدادًا ضد خصمه الأيمن، بينما سيكون الأيمن مرتبكًا. |
| Evet, tecrübeli Solak atıcı için acılı yaz sezonu devam ediyor. | Open Subtitles | لذلك، هذا الأعسر المخضرم، صيف محنِه يستمر. |
| Yankee'ler şu anda kulübeden telefon görüşmesi yapıyorlar ve Solak bir tutucuyu oyuna sokuyorlar. | Open Subtitles | و فريق اليانكيز الآن ، يجري محادثة تيليفونية مع ٌ بولبان ٌ و أوفدوا ضارب طابة أيسر |
| Solak bir adamın kendini sağ tarafından vurması pek olası değil. | Open Subtitles | أن رجلاً أعسر اليد قد يصيب نفسه بالجهة اليسرى من رأسه |
| Bıçak yaraları üzerinde yaptığınız araştırmalarda, katil Solak ya da sağ elini kullanan biri olduğu konusunda fikir edinebildiniz mi? | Open Subtitles | من تحليلاتكم لسكين الجريمة هل لديكم أى شىء بخصوص القاتل, أكانَ أعسراً أم أيمنُ الساعد؟ |
| Kurşun soldan gelmez. Hiç Solak bir Japon tanıyor musun? | Open Subtitles | الرصاصه لا تأتي من اليسار هل تعرف يابانياً اعسر ؟ |
| Zamanla sağ elimi daha sık kullandım. Solak olmayı sevmiyorum. | Open Subtitles | معظم الأشياء افعلها باليد اليمنى بالتمرين, فانا اكره ان اكون عسراء |
| Evet, şunu söyleyebilirim Solak bir katilimiz ve... ve önceden planlanmamış bir cinayetimiz var. | Open Subtitles | أجل قد أقول أن لدينا مجرم أشول وجريمة غير مقررة مسبقاَ |
| Nereden biliyorsun? Solak biri, çift düğüm değil de ikinci düğüm arkadan bağlanabilir. | Open Subtitles | الشخص الأعسر حينما يربط عقدة مزدوجة فالعقدة الثانية ستكون من الخلف |
| Ayrıca Solak makasımı da getirdim çünkü ben solağım birkaç paket lastiği, fazladan pil diş fırçamı ve gördüğün gibi bu dürbünü getirdim. | Open Subtitles | جلبت أيضاً مقصّي الأعسر لأنني عسراء، وبعض الأربطة المطاطية وبطاريات إضافية وفرشاة أسناني ومنظاري كما تعلم. |
| Aynen ...genç Solak dokuz basit vuruşun etrafında dolaşıyor | Open Subtitles | بلى .... الشاب الأعسر أنهى تسع دورات بسهولة |
| Solak biri ve muhtemelen 42 numara giyiyor. | Open Subtitles | حسناً، إنه أيسر ويرتدي مقاس تسعة على ما يبدو |
| Neden Solak birini oyuna sokmuyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا نجعله يلعب كرامي أيسر |
| Diana Lewis, et deposunda, Solak boksör Rocky Balboa ile. | Open Subtitles | ديانا لويس.. من منزل اللحمة الخاص بصاحب القبضة اليسرى: |
| Manastırda Solak olan başka rahipler var mı? | Open Subtitles | هل هناك أخوة آخرين في الدير يستعملون أيديهم اليسرى ؟ |
| Bıçak yaralarını incelemeniz sonucunda, katilin Solak olup olmadığı hakkında bir fikriniz var mı? | Open Subtitles | من تحليلاتكم لسكين الجريمة هل لديكم أى شىء بخصوص القاتل, أكانَ أعسراً أم أيمنُ الساعد؟ |
| Solak olması hariç, her özelliği uyuyor. | Open Subtitles | هذا ليس أعسراً لكن كل شيء آخر ينطبق عليه |
| Kurşun soldan gelmez. Hiç Solak bir Japon tanıyor musun? | Open Subtitles | الرصاصه لا تأتي من اليسار هل تعرف يابانياً اعسر ؟ |
| Sanırım Harvey Solak. Öyle değil mi, kıl torbası? | Open Subtitles | اعتقد أن هارفي أعسر اليد أليس كذلك يا شاغباغ ؟ |
| Davalının Solak olduğunu gösteren yazı örneklerini sunmak istiyorum. | Open Subtitles | أود تقديم عينات كتابة تثبت أنّ المدعى عليها عسراء |
| Solak olduğun için senin hiç şansın olmadı mı? | Open Subtitles | لم تحظى بفرصة اذا بسبب انك أشول.. |
| Bir de tabii katil bir dağcı, ve çok tecrübeli, ...ve Solak. | Open Subtitles | ماعدا القاتلِ كَانَ a جبل المتسلق، مجرّب جداً، , uh و... هو أعسرُ. |
| Yetenekli bir Solak bankadaki paradır. | Open Subtitles | عصارة وأيسر يعني نقود في المصرف |
| Sağlak ya da Solak olma olasılığınız, ebeveynlerinizin sağlak ya da Solak olma durumu ile şaşırtıcı derecede tutarlı oranlarla belirlenmektedir. | TED | لكن فرص كونك أيمن أو أعسر، يتحدد بناء على اليد السائدة لوالديك بنسب ثابتة لدرجة مفاجئة. |
| Sağlak mı yoksa Solak mı olduğuna daha sonra karar verirsin. | Open Subtitles | يمكنك ان تقرر لاحقاً ان كنت انت يساري ام يميني |
| Solak, lüks taksi sürücülerini araştırarak başlayabilirsin. | Open Subtitles | أبدوا ببحث عن سائقين السيارة الأجرة يستخدمون أيديهم اليسري |