| Ne de olsa, bu ona söz verdiğimiz son şeydi... | Open Subtitles | فبالرغم من كل شيء، هذا كان آخر شيء وعدناها به |
| Doğruyu söylemeni istedi ama bu yapmak istediğin en son şeydi. | Open Subtitles | أرادت منك قول الحقيقة لكن هذا آخر شيء كنت تريد فعله |
| Belki de Rebecca'nın ölmeden önce gördüğü son şeydi. | Open Subtitles | ربما كان ذلك آخر ما رأته ريبيكا قبل موتها |
| Var zaten anne. Seni üzmek istediğim en son şeydi. | Open Subtitles | نحن على علاقة كتلك يا أمي آخر شئ أود فعله هو أن أجرحكِ |
| Ve bu, birisinin Aaron Williams hakkında duyduğu son şeydi. | Open Subtitles | و يبدو أن هذا آخر شيء سنسمعه من أرون ويليامز. |
| Uyumak Charlotte'un Trey'in yatağa girdiğinde yapmasını umduğu son şeydi. | Open Subtitles | كان النوم آخر شيء شارلوت يأمل في أن تري تفعل في السرير. |
| Ondan duyduğum son şeydi. | Open Subtitles | كان ذلك آخر شيء أسمعه كان ذلك آخر شيء أسمعه |
| Söylemeliyim ki bu beklediğim en son şeydi | Open Subtitles | أنا يجب أن أقول. أن هذا كان آخر شيء توقعته. |
| Ben senin yaşlarındayken annemin yanında dırdır etmek aklımdan geçebilecek en son şeydi. | Open Subtitles | عندما كنت في عمرك آخر شيء أردت أن أقوم به أن أثير جلبة حيال أمي |
| İncindiği görmek istediğim son şeydi. | Open Subtitles | كما تعلم آخر شيء أريده هو أن أراك مجروحاً |
| Sanırım bu doğru, çünkü seninle tanıştığımda aşk aklımdaki son şeydi. | Open Subtitles | أظن ان ذلك صحيح لأنه عندما التقيتك الحب كان آخر ما ببالي |
| Açıkçası, erkekler aklımdaki son şeydi. | Open Subtitles | وبصراحة، الشباب كانوا آخر ما يشغل بالي. |
| Dürüst olmak gerekirse muhtemelen yemiş olduğu son şeydi. | Open Subtitles | ومن العدل القول أنه ربما كان آخر شئ التهمه |
| Ölmeden önce ona söylediğim son şeydi. | Open Subtitles | لقد كانت آخر كلمة قلتها لوالدتنا، قبل أن تموت |
| Hatta Amerikan hükümeti için çalışmak hayatta ilgilendiğim son şeydi. | Open Subtitles | لقد كان آخر شيئ أهتم به العمل فى الحكومه |
| Onu öldürdüğümde diğer vampirleri öldürmek aklıma gelen son şeydi. | Open Subtitles | عندما فعلت ذلك , قتل مصاصي الدماء الأخرين كان أخر شئ في بالي |
| Orada daha uzun süre kalsaydım gümüşlerin konusu açılabilirdi ve bu konuşmak isteyeceğim en son şeydi. | Open Subtitles | لو مكث هناك فترة أطول خفت بأن موضوع الطاقم الفضي يبدأ وهو أخر شيء أود التكلم عنه |
| Bu sefer işleri batıranın onun babası olduğunu söylemek yapacağım son şeydi. | Open Subtitles | اخر شيء كنت سأفعله ان أشير بأن والدها قد سبب فوضى هذة المرة، |
| Ölmeden önce bana verdiği son şeydi. | Open Subtitles | لقد كان الشيء الأخير الذي اعطتني اياه قبيل وفاتها |
| Bana verdiği ilk ve son şeydi. | Open Subtitles | هذه كانت أخر شيئاً أعطنى . إياه قبل موته |
| Bu bilmen gereken son şeydi | Open Subtitles | إنني متأكدة، بأن هذا آخر شيءٍ تريد أن تعرفه. |
| Dolap dokunduğu son şeydi. | Open Subtitles | تلك الخزانه هو اخر ما لمسته آنجي |