| Yeterince zamanın var, ama son dakikaya kadar bekliyorsun. | Open Subtitles | لديك متسع من الوقت لكنك تنتظر حتى اللحظة الأخيرة |
| son dakikaya kadar onu açma. Işığı yansıtır. | Open Subtitles | لا تظهريها أبداً حتى اللحظة الأخيرة لأنها تعكس الضوء |
| Bu klasik Chuck Muckle. Bu işi son dakikaya bırakıyor, iki durumlu, gözlemeci elbisesi her zaman üstümde. Bana hiç saygısı yok. | Open Subtitles | هذه مهزلة إنه يغير رأيه في آخر لحظة إنه لا يظهر أي احترام لي |
| son dakikaya geldi ama zaten hiç paramız yoktu şey yüzünden... | Open Subtitles | تم اعداده في الدقيقة الأخيرة ولكن لم أكن أملك المال منذ |
| Bunu çok ilginç bulacaksınız,efendim en son dakikaya kadar çalışmaya devam ederler. | Open Subtitles | ستجد هذا مثيرا يا سيدي سيعملون حتى آخر دقيقة |
| son dakikaya kadar bekledi. | Open Subtitles | انتظر حتى اللحظة الاخيرة حتى إذا قلت نعم |
| Zaman azalıyor ama en iyisi son dakikaya bırakmak. | Open Subtitles | الوقت قصير ومن الأفضل أن نترك ذلك لآخر لحظة |
| Hiçbirinizin son dakikaya kadar bekleyeceğinden değil ama, | Open Subtitles | ليس الأمر كأن أيا منكم إنتظر للحظة الأخيرة لكن |
| - son dakikaya kadar farketmedi bile. | Open Subtitles | ـ إنه لم يلحظ هذا إلا في اللحظة الأخيرة ـ ميلي |
| Bayım, vergi ödemelerinizi neden son dakikaya bıraktınız? | Open Subtitles | سيدي، لمّ انتظرت اللحظة الأخيرة لدفع ضرائبك؟ |
| Bayım, vergi ödemelerinizi siz neden son dakikaya bıraktınız? | Open Subtitles | سيدي، لمّ انتظرت اللحظة الأخيرة لدفع ضرائبك؟ |
| Ben de her şeyi son dakikaya bırakırım. | Open Subtitles | أقصد , أنا لا أفعل أيّ شئ حتى اللحظة الأخيرة |
| Hangi gün olduğunu biliyorum. Sanırım sakal uzatmak uzun zaman alıyor. Galiba son dakikaya kadar beklemek istiyor. | Open Subtitles | استغرق وقتا طويلا للنمو بالنسبة له , ومن ثم فإنه ينتظر حتى آخر لحظة. |
| En son dakikaya kadar bekler ki göz alıcı bir giriş yapabilsin. | Open Subtitles | تنتظر إلى آخر لحظة ممكنة لتتمكن من الدخول بشكل مبهر |
| Bence, son dakikaya kadar ne yapacağı konusunda soru işaretleri vardı. | Open Subtitles | قد ناقش عما إذا كان ل حتى آخر لحظة. |
| O haklı Wilma, fakat organ bağış formları için son dakikaya kadar bekleme. | Open Subtitles | لكن لا تنتظرى حتى الدقيقة الأخيرة لملئ بطاقات التبرع بالأعضاء |
| Alışverişi son dakikaya bırakmamayı öğretti bu bana. | Open Subtitles | هو سَيُعلّمُ متأكّد ني أَنْ لا أَتْركَ ي تسوّق حتى الدقيقة الأخيرة ثانيةً. |
| O yüzden son dakikaya kadar bekliyorum. | Open Subtitles | لذا سأنتظر حتى تحل تلك الدقيقة الأخيرة الإلهيّة |
| Eşiniz üçe beş kala geldi ve son dakikaya kadar alım yaptı. | Open Subtitles | جاءت زوجتك في الثالثة إلا خمس دقائق لسحب آخر دقيقة |
| Koca bütün gece ofisinde çalıştığını , son dakikaya kadar işlerini yetiştirmeye çalıştığını idda ediyor | Open Subtitles | يدّعي الزّوج أن كان يعمل طوال اللّيل في مكتبه محاولا الحصول على آخر دقيقة من المهلة |
| Her şeyi son dakikaya bırakıyorsun, sonra ne olacak? | Open Subtitles | رائع ستؤجل كل شيء إلى اللحظة الاخيرة ثم خمن ماذا ؟ |
| Bir adada yaşayıp her şeyi son dakikaya bırakırsan olacağı budur. | Open Subtitles | حسنٌ، هذا ما يحدث عندما تعيش على جزيرة وتترك الأمور لآخر لحظة |
| Ama görev son dakikaya kadar gizli yürütülecek. | Open Subtitles | لكن مهمّتنا تستدعي السرية للحظة الأخيرة |
| Beni bilirsin Marcheeza, normalde Cadılar bayramı kıyafeti gibi önemli bir şeyi asla son dakikaya bırakmam ama bu sene böyle oldu. | Open Subtitles | تعرفيني ماريزا انا لا اترك ابداً شيئاً مهما مثل لباس عيد القديسيين للدقيقة الاخيرة |
| Bildiğiniz gibi son dakikaya kadar telefon hatlarımızı açık tuttuk. Gelen aramalardan dolayı santrallerimiz kilitlendi. | Open Subtitles | .كما تعلمون لقد تركنا الخطوط مفتوحة لآخر دقيقة .حتى أن تلك الخطوط أحرقت لوحة المفاتيح |
| Sanırım sakal uzatmak uzun zaman alıyor. Galiba son dakikaya kadar beklemek istiyor. | Open Subtitles | لقد أخذت منه وقت طويل حتى يكبرها فربما يتركها حتى أخر لحظة |