| Burası benim için her halükarda Son durak. | Open Subtitles | بالنسبة ليّ ، هي المحطة الأخيرة على أي حال |
| Pekâlâ, Son durak, Kanal 6. | Open Subtitles | حسناً ، المحطة الأخيرة هي القناة السادسة |
| Son durak'a vardığımızda Tyreese orada olmazsa öldüğü anlamına gelmez bu. | Open Subtitles | إن وصلنا (تيرمنيس) و(تايريس) لم يكن هناك، فليس معناه أنه ميت |
| Son durak'a birkaç günlük yolumuz kaldı. Ellerinde ne var bilmiyoruz. | Open Subtitles | يفصلنا يوم من السير عن (تيرمنيس)، من يعلم ماذا عساهم يملكون هناك ؟ |
| Son durak'a doğru gelen bir sürü var şu an. Onları şaşırtıp uzaklaştırmak istemeyiz, yardımlarına ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | ثمّة قطيع في طريقه لـ (تيرمنِس) الآن، ولن نجذبهم لمكان بعيد، فسنحتاج عونهم. |
| Ama seni bekleyen karanlıkla arandaki Son durak benim. | Open Subtitles | لكنني آخر محطة تفصل بينك وبين الظلمة التي تنتظرك |
| Son durak. Delhi. Ona Delhi bileti verin. | Open Subtitles | المحطة الاخيرة دلهى اقطع التذكرة الى دلهى |
| Güney Pasifik'in tuzlu-su timsahları için Yeni Gine Son durak değildir | Open Subtitles | و لم تكن غينيا الجديدة المحطة الأخيرة لتماسيح المياه المالحة في جنوب المحيط الهادي |
| Burası Son durak zaten, görmüyor musun? | Open Subtitles | لكن هذه هي المحطة الأخيرة ألا ترين ؟ |
| Ding-ding-ding.Son durak.Herkes dışarı. | Open Subtitles | المحطة الأخيرة ، الكل عليه النزول |
| Son durak, Christine'in evi. | Open Subtitles | المحطة الأخيرة كانت في منزل كريستين |
| Ben de sizinle geleceğim, ama sonra. Son durak'ı görmem gerek. | Open Subtitles | سأذهب معكم يا رفاق، لكن بعد أن أرى (تيرمنيس) |
| "Silahlarınızı indirin. Sizi karşılayacağız. Son durak'a vardınız." | Open Subtitles | "أنزلوا أسلحتكم، يجب أن تؤمنوا لقد وصلتم (تيرمنيس)" |
| Buraya varanlar hayatta kalır. Son durak, hepinize açık bir sığınak hepinize açık bir topluluk. - Merhaba. | Open Subtitles | من يصلون، ينجون، (تيرمنيس) ملجأ للجميع ومجتمع للجميع. |
| Son durak'a varana kadar neler yaşadığını sormadım hiç. | Open Subtitles | لم أسألك كيف كان وصولك إلى (تيرمنِس). |
| O silah sesleri Son durak'tan gelmiş olabilir. | Open Subtitles | -دويّ إطلاق نار، لعلّه من (تيرمنِس ). |
| Köyüm Son durak, ardından dediklerimi yapın. | Open Subtitles | قريتي هي آخر محطة وبعدها اتبعي إرشاداتي |
| Son durak da beni gece yolculuk yapmamam için uyardılar ve beni bir ormandan korkutmaya çalıştılar ama bu sadece beni kışkırttı. | Open Subtitles | ~~عند آخر محطة أنذروني ~~من السفر الليلة ~~حاولوا إخافتي ~~بما يحدث في الغابة ~~ولكن هذا أثارني أكثر |
| Son durak. Delhi. Ona Delhi bileti verin. | Open Subtitles | المحطة الاخيرة دلهى اقطع التذكرة الى دلهى |
| Onu yakalamıştık. Carol'la ben. Son durak'ın orada. | Open Subtitles | كان في قبضتي أنا و(كارول) وراء (تيرمنس). |
| Son durak. | Open Subtitles | المحطة الأخير .. |
| - Son durak San Francisco. | Open Subtitles | - سان فرانسيسكو هي نهاية الخط. |
| - Son durak Yugoslavya mı? | Open Subtitles | الوجهة الأخيرة إلى يوغوسلافيا؟ |
| Batı yakasında yaşayan beyazlar için mezarlıktan önceki Son durak. | Open Subtitles | المكان الأخير قبل المقبرة للبيض من الجانب الغربي.. |
| Zahmet etmeyin. Nasılsa Son durak yatakhane. | Open Subtitles | لا تزعجوا أنفسكم حتى المركز الأخير يحصل على أسوء حجرة |
| Son durak'a hos geldiniz. | Open Subtitles | (مرحبا بكم فى (تيرمينس |