"son nefesini" - Translation from Turkish to Arabic

    • أنفاسه الأخيرة
        
    • نفسها الأخير
        
    • آخر نفس
        
    • النفس الأخير
        
    • نفسه الأخير
        
    • تلفظ أنفاسها الأخيرة
        
    • آخر أنفاسها
        
    • يلفظ نفَسه الأخير
        
    • آخر أنفاسك
        
    • آخر انفاسه
        
    Prydain'in en iyi savaşçısı son nefesini verdi. Open Subtitles أفضل مقاتل في أرض بريدان يرسم أنفاسه الأخيرة
    son nefesini verene dek beklemiş dünyanın sonu gelene kadar. Open Subtitles سيكون بانتظارها حتى يلفظ أنفاسه الأخيرة حتى تتوقف عجلة الحياة تماما
    son nefesini verirken adını haykırdı. Open Subtitles وقد همست باسمك في نفسها الأخير
    Baban, İmparator Hümâyûn, son nefesini verene kadar tek bir hayali vardı... Open Subtitles إلى آخر نفس في حياة أبيك كان له حلم واحد في حياته
    Sanki son nefesini veriyormuş gibi biraz daha zaman istiyordu. Open Subtitles طالبة المزيد من الوقت كما لو انها تلفظ النفس الأخير من الهواء
    Ona bu cenaze heykelinin onun son nefesini alacağını ve ruhunu Mısır'a götüreceğini söyledim. Open Subtitles قلت ان هذا التمثال الجنائزي سيأخذ نفسه الأخير ويحمل روحه إلى مصر
    son nefesini almasını orada durup da seyredemem. Open Subtitles لن أتحمل أن أراها بين يدى وهى تلفظ أنفاسها الأخيرة
    Şöyle diyelim sevdiğin kadını kollarında tutarken son nefesini vermesine benzemez. Open Subtitles أن تحتضن المرأة التي تحبها بين يديك وهي تأخذ آخر أنفاسها
    Sevdiğin insanın gözlerine bakıp son nefesini verişini izlemenin nasıl bir şey olduğunu hayal bile edemiyorum. Open Subtitles بل إنّي لا أستطيع تصوّر النظر إلى عيني من تحبّين... وترينه وهو يلفظ نفَسه الأخير
    -Biri son nefesini verirken başında duran kişi olmak istemediğimi zor yoldan öğrendim. Open Subtitles أجل تعلمت بالطريقة الصعبة أنني لن أكون الرجل الواقف أمام أحد عندما يأخذ أنفاسه الأخيرة
    Ölüm eşiğindeyken ona bakacak birileri olsaydı son nefesini yalnız başına vermek zorunda kalmazdı. Open Subtitles لو كان لديه أحد ما ليعتني به عندما حاصره الموت، بدلاً من الاستلقاء هناك وحيداً وهو يلفظ أنفاسه الأخيرة
    Küçük bir kaltak gibi inlerken son nefesini alışını izledim. Open Subtitles لقد راقبته وهو يلتقط أنفاسه الأخيرة وهو يتوأه
    Küçük bir kızın son nefesini verişini izlerken Open Subtitles ترى فناة صغيره تأخذ نفسها الأخير
    son nefesini verirken adını haykırdı. Open Subtitles "وقد همست باسمك في نفسها الأخير"
    diye sordu. ve ona küçük bebeğin kurtulamadığını söylediler -- son nefesini geminin kliniğinde vermişti. TED قالوا لها أن الطفل الصغير لم ينجو، لفظ آخر نفس في عيادة السفينة.
    son nefesini almadan önce çıkardığı sesi duymak ister misin? Open Subtitles أتريدين سماع الصوت الذي صدرمنه قبل أن يفقد آخر نفس له
    Vücut son nefesini verirken hissedilen o tanrısal gücün ne olduğunu asla anlayamasınız. Open Subtitles لن تعرفي قط القوة الإلهية التي شعرت بها عندما كان النفس الأخير يغادر الجسد
    Kafasını kavradım son nefesini aldı, gözlerimin tam içine baktı. Open Subtitles ولفظ النفس الأخير نظر إلى عيني مباشرة
    son nefesini verirken, gözlerinin nasıl göründüğü de dahil. Open Subtitles بما يتضمن نظره عينيه بينما كان يلتقط نفسه الأخير
    5:14'te son nefesini verecek. Open Subtitles في السّاعة 5: 14، سيلفظ نفسه الأخير.
    Kızılderilinin can çekişen avı üstüne çökmesi ve ağzını geyiğin ağzına dayayıp son nefesini çalması gerekirdi. Open Subtitles كان الهندي على الركوع أعلاه له ميتة فريسة... وضع فمه إلى أن من الغزلان... سرقة تلفظ أنفاسها الأخيرة.
    Demek ki son nefesini gölcüğün çevresindeki 50 metrelik bir alanda vermiş. Open Subtitles إذا أخذت آخر أنفاسها ضمن 50 ياردة من البركة
    Sevdiğin insanın gözlerine bakıp son nefesini verişini izlemenin nasıl bir şey olduğunu hayal bile edemiyorum. Open Subtitles بل إنّي لا أستطيع تصوّر النظر إلى عيني من تحبّين... وترينه وهو يلفظ نفَسه الأخير
    Biliyor musun şu son nefesini şimdi almış olsaydın hepimiz için daha iyi olurdu. Open Subtitles هل تعلم؟ سيكون من الأفضل إذا ألتقطت .آخر أنفاسك الآن، من أجلنا جميعاً
    Derler ki, Ejderha Süvarisi son nefesini alırken ejderhasının ölüm çığlıklarını duyabilirmiş. Open Subtitles يقولون عندما يلفظ فارس التنين آخر انفاسه يمكنه سماع صرخات تنينه وهو يموت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more