| Bu kötü işte. son yemeğim bir tabak dolusu Şili fıstığı oldu. | Open Subtitles | هذا ليس جميلاً، كانت وجبتي الأخيرة زبدة فول سوداني بالفلفل الأحمر |
| son yemeğim onlardan bir kutu olacak. | Open Subtitles | ستتألف وجبتي الأخيرة من صندوق كامل منها. |
| Büyük ihtimalle bu son yemeğim olabilir. | Open Subtitles | غالبًا هذه ستكون وجبتي الأخيرة. |
| Ben yanaşıyorum ve yiyorum, son yemeğim olsa da zararı yok çünkü en güzeli geçmişte kaldı. | Open Subtitles | سآكل و لو كان هذا عشائي الأخير بما أنني أشعر أن الأفضل ولى |
| son yemeğim. | Open Subtitles | عشائي الأخير |
| - son yemeğim. | Open Subtitles | عشائي الأخير |
| Dışarıda ay var. Tanrım, Bailey yatakhanesindeki son yemeğim. | Open Subtitles | يا للهول، وجبتي الأخيرة ببيت عائلة (بايلي) |
| Dışarıda ay var. Tanrım, Bailey yatakhanesindeki son yemeğim. | Open Subtitles | يا للهول، وجبتي الأخيرة ببيت عائلة (بايلي) |
| son yemeğim. | Open Subtitles | اليوم وجبتي الأخيرة. |
| Dünyadaki son yemeğim mi? | Open Subtitles | وجبتي الأخيرة على الأرض؟ امم |