| sonbaharın ilk günlerini, derneğimizde enstrümanlarıyla karşılamak için yaz boyunca çalışmalar, provalar yaptılar. | Open Subtitles | تمرنوا , وتدربوا لتحية الأيام الأولى من الخريف . فى نادينا بصوت آلاتهم |
| Size bu sonbaharın sonuna doğru sunmak için üzerinde çalıştığımız bir prototipin demosunu izlettirmek istiyorum. | TED | أريد أن أقدم لكم عرضاً مبسطاً عن الفكرة والتي نعمل على إطلاقها في الخريف القادم |
| Meselâ, aynı takımyıldız diyelim ki hep sonbaharın başında yükselir. | Open Subtitles | تظهر نفس الكوكبات مثلا فى بداية كل فصل الخريف |
| Geçtiğimiz sonbaharın sonlarında Tamasaburo, pekçok zorluğa rağmen Awa'ya vardı. | Open Subtitles | بنهاية فصل الخريف الاخير تاماسابورو وصل الى اوا بعد طريق شاقة |
| Şu anda plana göre Amerika'da sonbaharın sonunda çıkacak ve burada da Noel'de veya yeni yılın başında. | Open Subtitles | سيعرض فى أمريكا فى نهاية الخريف وهنا فى الكريسماس او فى وقت مبكر من ذات العام |
| Yalnızca, her yıl bir defa sonbaharın ilk gününde ödeme yaparsam çalışır. O böyle istiyor. | Open Subtitles | أنه سيعمل إذا دفعت مرّة فى السنة في اليوم الأول من الخريف. |
| sonbaharın sonlarına doğru, son gün bir kaç dakika içerisinde geçti ve çok uzun sürecek alacakaranlık başladı. | Open Subtitles | مع اقتراب نهاية الخريف يستمر أخر نهار بضع دقائق فقط ويبدأ الغسق الطويل |
| Sürpriz bir şekilde, o sonbaharın büyük hiti, bir ilk kitap olacaktı. | Open Subtitles | مندهشاً، بأنها كانت أول رواية له والتي كانت ضربه قاضية في ذلك الخريف |
| Çok eski zamanlardan beri periler, sonbaharın bitişini bir şenlikle kutlamışlardır ve bu sonbahar, mavi hasat ayıyla aynı zamana denk geliyor. | Open Subtitles | منذ قديم الزمان و الجنيات يحتفلن بنهاية الخريف و هذا الخريف يصادف حصاد القمر الأزرق |
| Ayrıca sonbaharın havası daha öngörülebilirdir. | Open Subtitles | ، وأيضاً في فصل الخريف . يُمكنهم أنّ يتوقعوا أي تحرُكاتنا |
| sonbaharın ilk fırtınaları terk edilmiş yuva alanlarına ulaşırken burada kalan çok azı için bir ziyafeti de beraberinde getiriyor. | Open Subtitles | لكن متى ما هبّت أولى عواصف الخريف عبر أراضي التعشيش المهجورة، تجلب معها خيراً مباغتاً للقلّة الباقية |
| Yavrularının güçlü ve sağlıklı olması ve sonbaharın getireceği tehlikeleri atlatabilmesi için dinlenemeyen çiftler. | Open Subtitles | لا ينال الأبوان قسطاً من الراحة لتأهيل صغارهم ومنحهم القوة إذا ما أرادوا لهم النجاة من الأخطار التي سيجلبها الخريف |
| Öğleden sonra sonbaharın sarı yaprakları içinde yalın ayak dans ettiğimi hayal ettim. | Open Subtitles | في آخر هذا اليوم أتخيلها ترقص في الحديقة حافية القدمين, على أوراق الخريف الصفراء المتساقطة |
| sonbaharın başlangıcı yılın en sevdiğim zamanıdır. | Open Subtitles | إقتراب فصل الخريف هو وقتي المفضل في السنة. |
| Ben'in planı oy işi bu yaz en geç sonbaharın başlarında hallolduğunda bitirici bir tatil sezonu için birlikte gazinoyu açmak. | Open Subtitles | خطته هي, التصويت ينخفض هذا الصيف, أوائل الخريف, وآخرها. نحن نفتح للقاتل موسم العطلات. |
| Ama sizler beni sonbaharın göbeğinde evsiz bıraktınız. | Open Subtitles | ولكن انتم، جعلتم منّي مشرّداً في الخريف ؟ |
| Şirinler sonbaharın gelişini oyunlar, müzik ve dansla kutlar. | Open Subtitles | السنافر يحتفلون بقدوم فصل الخريف بالغناء والرقص والألعاب |
| Kışın "beyaz"ı düşmeden önce sonbaharın inanılmaz renklerini görmek. | Open Subtitles | جميع ألوان الخريف المذهلة .قبل بياض الشتاء |
| Yardımcılardan biri ayrılacaktı, daha sonra sonbaharın sonuna kadar kalmaya karar verdiler. | Open Subtitles | أحد مساعدينا رحل, الباقون حتى نهاية الخريف, |
| "sonbaharın keskin kokusu sakin, berrak havayı dolduruyor... | Open Subtitles | رائحة الخريف تملأ المكان،مازال هناك " تيارات هوائية |