| Sons ile dostluğumuz çok eskiye dayanıyor, biliyorum. Ama, Tanrım, Kellan... | Open Subtitles | أعرف بأن تاريخنا عميق مع الأبناء لكن بحق الله " كالين" |
| Bu, Sons ile benim aramdaki bir şey değil. Bu, yaptığımız ilerlemeyi korumakla ilgili. | Open Subtitles | لا يتعلق هذا بترتيباتي مع الأبناء إنه يخص حماية التقدم الذي أجريناه |
| Sons ile görüştükten sonra ararım. | Open Subtitles | سأعطيك جرساَ بعد تحدثي مع الأبناء |
| Sons ile yarım kalmış işim var. | Open Subtitles | عمل غير منتهي مع الأبناء |
| Senin Sons ile olan kişisel bağın yüzünden. | Open Subtitles | بسبب علاقاتك الشخصية مع "الأبناء" |