| Sana ve hiç soru sormadan kendini tehlikeye atma şekline şaşırdım. | Open Subtitles | أنتِ، وكيف ترمين نفسكِ فى طريق الأذي، دون طرح أسئلة |
| Geçen yıl binadaki ısıtma tertibatı bozulmuştu. Hiç soru sormadan tüm tertibatı değiştirdi. | Open Subtitles | في العام الماضي، وحدة التدفئة في المبنى تعطّلت، وقد استبدلت الشيء كلّه، بدون طرح أسئلة. |
| Önemi yok. Geri geldiğinde, seni soru sormadan kabullendi, neden ona biraz zaman vermiyorsun. | Open Subtitles | لا يهم، فقد تقبّلتك بدون طرح أسئلة عندما عدتَ، لذا يجدر بك إعطاءها بعض الفراغ الآن. |
| Bir asker olarak, bu konseye cevap verirsin... ve emirleri soru sormadan uygularsın. | Open Subtitles | كجندي ستسدعى لهذا المجلس و تنفذ الأوامر بدون أسئلة |
| soru sormadan önce cevaplarını bilmeliyim. | Open Subtitles | أريد إجابات قبل أن أسألك فهمت ؟ |
| Bana ne sunarsa sunsun, yapıyorum. soru sormadan. | Open Subtitles | اهتم بما وضِعُ أمامي، لا أسأل أي أسئلة. |
| soru sormadan genç bir kızı içeri alamam. | Open Subtitles | لاأستطيعقبولمراهقةصغيرة، بلا طرح أسئلة. |
| Neye ihtiyacın olursa olsun soru sormadan isteyebilirsin. | Open Subtitles | أياً كان ما تحتاجينه بدون طرح أسئلة |
| Hiç soru sormadan 15 yaşında bir kızın öleceğini söyleyemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تخبر فتاة في ال15 من عمرها بأنها ستموت و بدون أسئلة أيها المغفل |
| Ne oldu, soru sormadan parayı buraya mı aktardı? | Open Subtitles | ... إذاً ، ماذا ؟ لقد قام بتحويل المال بدون أسئلة ؟ |
| soru sormadan mı? | Open Subtitles | بدون أسئلة ؟ |
| soru sormadan önce cevaplarını bilmeliyim. | Open Subtitles | أريد إجابات قبل أن أسألك فهمت ؟ |
| Bana ne sunarsa sunsun, yapıyorum. soru sormadan. | Open Subtitles | اهتم بما وضِعُ أمامي، لا أسأل أي أسئلة. |