| Teorik olarak, mülteciler ortak, küresel bir sorumluluktur. | TED | من الناحية النظرية، قضية اللاجئين هي مسؤولية عالمية مشتركة. |
| Babalık büyük sorumluluktur. | Open Subtitles | الأبوة هي مسؤولية كبيرة ، وأنت لن تكون أول شخص يهرب منها |
| Arayıcı olmak büyük sorumluluktur. | Open Subtitles | فهي مسؤولية كبيرة ان تقوم بتنصيب الباحث. |
| Bu orduya seçilmek en büyük onur ve en büyük sorumluluktur. | Open Subtitles | اختيارك للإنضمام لصفوف الفيلق هو .. أعلى مراتب الشرف ومسئولية عظيمة |
| Haberleri iletmek bir ayrıcalık ve sorumluluktur. | Open Subtitles | إن مهمة إيصال الأخبار لهي ميزة ومسؤولية |
| "Barış bir başarı değil bir sorumluluktur." demişti. | Open Subtitles | لقد قال أن السلام ليس إنجازاً إنما هو مسؤولية |
| Kahramanlarımdan biri olan Martha Gellhorn şöyle demişti, "Sadece bir savaşı sevebilirsiniz. Gerisi sorumluluktur." | TED | مارثا جيلهورن ، أحد شخصياتي البطولية .. قالت ذات مرة: "تستطيعين حب حرب واحدة فقط. الحروب الباقية هي مسؤولية فقط." |
| Bir gösteride rol dağıtmak hem zordur, hem de büyük sorumluluktur. | Open Subtitles | تصويت اللجنة فيه تحدي و مسؤولية |
| Vâsi olmak büyük sorumluluktur. | Open Subtitles | أن تكون ولي أمر هي مسؤولية كبيرة. |
| Buritan'a mali yardım yollamak sadece politik bir gereklilik değil aynı zamanda ahlaki bir sorumluluktur. | Open Subtitles | إرسال المساعدات المالية لBuritan ليست مجرد ضرورة سياسية، هو مسؤولية أخلاقية. |
| Hamsterlar büyük bir sorumluluktur.. | Open Subtitles | الهامستر هي مسؤولية كبيرة. |
| Bu berbat bir sorumluluktur. | Open Subtitles | انها مسؤولية فضيعة، |
| Ev hayvanı büyük sorumluluktur. | Open Subtitles | الحيوان الأليف مسؤولية كبيرة |
| Kitleleri memnun etmek çok büyük sorumluluktur, Ustabaşı ve omuzlarımdaki yük de artıyor. | Open Subtitles | إسعاد الجماهير مسؤولية كبيرة جداً، (كاربينتر). وواحدة من أثقل المسئوليات على عاتقي. |
| - Bir can almak büyük bir sorumluluktur. | Open Subtitles | زهق حياة شخصاً مسؤولية كبيرة. |
| Aile kurmak büyük bir sorumluluktur. | Open Subtitles | مسؤولية كبيرة أن تكون أبا |
| Kendini başkasının yerine koymak ayrıcalıktır Max ama aynı zamanda sorumluluktur. | Open Subtitles | انه امتياز أن تمشي في حذاء رجل آخر (ماكس) وكما أنها مسؤولية كذلك |
| Oy vermek büyük bir sorumluluktur. Bu yüzden ben Truman'a vereceğim. | Open Subtitles | التصويت مسؤولية كبيرة (لهذا سأصوت لـ(ترومان ! |
| Bu orduya seçilmek en büyük onur ve sorumluluktur. | Open Subtitles | اختيارك للإنضمام إلى صفوفه هو أعلى مراتب الشرف" "ومسئولية عظيمة |
| Bu büyük bir onur ve daha büyük bir sorumluluktur. | Open Subtitles | وهذا شرفٌ عظيم. ومسؤولية عظيمة كذلك. |