| Hapishaneden çıkmak iyi gelmişti, ama küçük bir sorun vardı. | Open Subtitles | شعرت بارتياح عارم لخروجي من السجن كانت هناك مشكلة وحيدة |
| İkinizi de gördüğüm son seferde, rehber üniformalarında bir sorun vardı. | Open Subtitles | آخر مرة أياً منكما ، كان هناك مشكلة مع زي المرافقين |
| Yalnızlık çekiyorlardı. Bu yüzden her zaman buluşabilecekleri başka bir çift arayıp durdular. Fakat ortada bir sorun vardı. | Open Subtitles | يشعرون بالوحدة ، لذا هم دائماً يبحثون عن أزواج لكي يكونوا معهم موعد مزدوج ، ولكن هناك مشكلة واحدة |
| Ama bir sorun vardı. Ve bu sorun da; Objenin bütününü istiyordum, objenin gerçek ağırlığını istiyordum. | TED | لكن كانت هناك مشكلة. وهي أنه: أنا رغبت في الكائن بمجمله، رغبت في الوزن خلف الكائن. |
| Evimde bir sorun vardı, gece uyumak için arkadaşa ihtiyacım oldu. | Open Subtitles | واجهت بعض المشاكل في شقتي. وأحتاج إلى بعض الرفقة في الليل لكي أنام. |
| Dokuzuncu katta kalıyorduk ama su tesisatında sorun vardı. | Open Subtitles | كنّا نسكن في التاسع لكن كان هناك مشاكل سباكة. |
| Bir sorun vardı. Halloldu. Her şey yoluna girdi. | Open Subtitles | كان هنالك مشكلة ولقد تم حلها كل شيء يسير كما خطط |
| Evet. O sana âşıktı, ancak bir sorun vardı sen beni seviyordun. | Open Subtitles | حسناً، لقد كان مغرماً بك و لكن كانت هناك مشكلة |
| Router'lardan birinde sorun vardı. Düzeltmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | هناك مشكلة فى أحد الموجهات أنا أحاول إصلاحه |
| Bu güzel kadını yıllardır arzular dururdum. Ama bir sorun vardı. | Open Subtitles | امرأة جميلة، أردتها منذ سنوات ولكن كان هناك مشكلة وحيدة |
| Tek bir sorun vardı. Savunmaya kendi sözleriyle başlamamıştı. | Open Subtitles | ولكن كانت هناك مشكلة واحدة، لم تكن كلماته أصلاً |
| Ancak bu fikirle ilgili çok temel bir sorun vardı. | Open Subtitles | ولكن كانت هناك مشكلة أساسية في هذه الفكرة اللطيفة |
| Mekanik vücuda inananlar için önemli bir sorun vardı. | Open Subtitles | كانت هناك مشكلة بالنسبة لمن اعتقدوا بصحة الفكرة الميكانيكية للجسم |
| Kılıcın sapında bir sorun vardı. Cüceler işini düzgün yapsa,... | Open Subtitles | حسناً، كان هناك مشكلة صغيرة مع المقبض، الأقزام لديهم عادة... |
| Çünkü uçakta bir sorun vardı. | Open Subtitles | ولكن هذا لا يهم لأن هناك مشكلة في الطائرة |
| Selam, benim. Cihaz bende ama bir sorun vardı. | Open Subtitles | مرحباً، هذه أنا، حصلتُ على الجهاز لكن كانت هناك مشكلة. |
| Benim. Cihaz bende ama bir sorun vardı. | Open Subtitles | هذه انا، الجهاز بحوزتي ولكن كانت هناك مشكلة |
| Kanıtlarla ilgili bir sorun vardı ve yetersiz bulundu. | Open Subtitles | كانت هناك مشكلة بإحدى الأدلة وتم ثبوت بطلانها. |
| Evet, bir sorun vardı. | Open Subtitles | في الحقيقة كانت هناك مشكلة مـا |
| Diğer kapıda bir sorun vardı. | Open Subtitles | كان هناك مشكلة في الباب المجاور |
| -Evde sorun vardı. | Open Subtitles | - آسفة لقد واجهت بعض المشاكل |
| Ama menzil hesaplarında sorun vardı. | Open Subtitles | . كان هناك مشاكل معايرة كنت أعمل على إصلاحها |
| Ama bu makineyle ilgili bir sorun vardı. Onu yeni bir 11 Eylül'ü engellemek için kurmuştum. | Open Subtitles | ،ولكن كان هنالك مشكلة بتلك الآلة لقد بنيتها لتتنبئ بـ9/11 القادم |