| - Yaşananlar için üzgünüm. sorunlarımla size yük olmak istemem. | Open Subtitles | آسفة حيال كلّ هذا، فلا أريد أن أثقل عليك بمشاكلي. |
| Üzgünüm. Sizi tanımıyorum ve sorunlarımla sizi sıkmak istemem. | Open Subtitles | أنا آسف ، لا أعرفك و ها أنا أزعجك بمشاكلي |
| Benim bürodaki sorunlarımla ilgisi olabilecek sırlarla. | Open Subtitles | أسرار قد تكون مرتبطة بمشاكلي لدى المكتب الفيدرالي |
| Yapmayacaktım, ama sonra düşündüm ki kendi sorunlarımla uğraşmanın vakti geçti. | Open Subtitles | لم اكن لاقوم بذلك , ولكنه كان الوقت حينما توقفت عن مشاكلي الخاصة.. |
| İşin aslı seni kendi sorunlarımla yüzleşmekten kaçmak için kullanıyordum. | Open Subtitles | اعتقد أني استغلكِ كي اتجنب مواجهة مشاكلي |
| Bunlar hep iyi güzel ama ben buraya babamla olan sorunlarımla yüzleşmeye geldim. | Open Subtitles | انظر، كل هذا رائع ولكنني أتيت إلى هنا لأحل مشاكلي مع والدي. |
| Eğer bir Tanrı varsa bu aralar, ne benimle ne de sorunlarımla ilgilenmiyor. | Open Subtitles | اذا كان هناك اله, فهو ليس مهتم بي و بمشاكلي |
| Umarım somurtup seni evlilik sorunlarımla sıkmamışımdır. | Open Subtitles | آمل اني لم اكن متعبساً, و اضجرتك بمشاكلي الزوجية |
| Kimseyi sorunlarımla sıkmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا اريد ان املل اي شخص بمشاكلي |
| Yani, sadece kendi sorunlarımla uğraşıyordum... | Open Subtitles | أقصد أني انشغلت للغاية بمشاكلي الشخصية. |
| Sanırım, seni sorunlarımla sıkıyorum. | Open Subtitles | ربما أنا أثير مللك بمشاكلي. |
| Ama seni benim sorunlarımla rahatsız etmeyeyim. | Open Subtitles | لكن يجب ألّا أضايقكَ بمشاكلي. |
| Hayır, seni sorunlarımla sıkmayayım. | Open Subtitles | لا , لا أريد أن أزعجك بمشاكلي |
| sorunlarımla sana yük oldum, biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأني أرهقتك بمشاكلي |
| Kendi sorunlarımla hayatını işgal etmeye hakkım yok. Jake'in yanına dönmelisin. | Open Subtitles | ليس لدي الحق أن أقحم حياتك بمشاكلي! |
| Ama birilerini benim sorunlarımla besleyemezsin! | Open Subtitles | ولكنك لا تستطيعين إطعام شخص آخر مشاكلي ماذا.. |
| - sorunlarımla canını sıkmak istemiyorum. | Open Subtitles | أستطيع أن أفهمه الموضوع - لا أريد أن تتدخل في مشاكلي - |
| O gece kendi sorunlarımla boğuşuyordum. | Open Subtitles | لقد كنت اعالج مشاكلي الشخصية تلك الليله |
| SARAH, lütfen. Kasabadan gittiğini sanıyordum. - sorunlarımla uğraşmayı yeğliyorum. | Open Subtitles | ظننت أنك تركت البلدة - لا، افضل التعامل مع مشاكلي - |
| Sadece son zamanlarda kendi sorunlarımla uğraşıyorum. | Open Subtitles | أنا لدي مشاكلي الخاصة هذهِ الأيام. |
| Evde olmam ve kendi sorunlarımla uğraşmam gerekirken hiç tanışmadığım babanın cenazesine gittiğim için hakkımda ne düşünürler emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكداً ما هي حجّتي للذهاب لجنازة والدك والذي لم أقابه من قبل بينما يجدر بي أن أكون في المنزل أحاول التعامل مع مشاكلي. |