| Biliyorum bazı sorunların var, ama kendini benim yerime koy. | Open Subtitles | فكري قليلاً أَعرف أن لديك مشاكل لكن حاولي وضعي نفسك مكاني |
| Özel hayatına burnumu sokmak istemem ama o alanda sorunların var diye vazgeçmemelisin. | Open Subtitles | لا أريد التدخل بعملك الشخصي ولكن إذا كانت لديك مشاكل في ذلك فلا يجب أن تتخلى عن ذلك |
| sorunların var, çözmen gerek onları. | Open Subtitles | إن كان لديك مشاكل فيتوجّب عليك حلّها، حسناً؟ |
| Bir dakikalığına orada sorunların var sanıyordum, Robbie. | Open Subtitles | ظننت لوهلة انه سيكون لديك مشكلة هناك يا روبي |
| Güven sorunların var. Sana bunu söyleyen oldu mu? | Open Subtitles | إنّ لديكَ مشاكل فيما يخصّ الثقة هل أخبركَ أحدٌ بهذا قبلاً؟ |
| Max, seninle arkadaş olmayı gerçekten denedim, ...ama belli ki senin bazı sorunların var. | Open Subtitles | لقد حاولت بأن أكون صديقة لكِ ولكن من الواضح أن لديكِ مشاكل |
| Açıkca halletmen gereken sorunların var ve bunları dövüşçülerimden birinde halletmene izin veremem. | Open Subtitles | من الواضح أن لديك مشاكل يجب أن تعمل عليها و لا يمكنني أن أتحمل أن تخرج هذا علىأحدمقاتليني. |
| Bir kere her şeyden önce benden daha büyük duygusal sorunların var. | Open Subtitles | حسناً، لأمر واحد لديك مشاكل عاطفية أكبر من عندي |
| Şu an için, kendi sorunların var bence. | Open Subtitles | أرى أنك لديك مشاكل خاصة بك في الوقت الحالي |
| Seni gerçek ilişkilerden uzaklaştıracak büyük sorunların var. | Open Subtitles | لديك مشاكل في حياتك ستجعلك من ان تكون غير قادر ان تحظى بعلاقات حقيقية |
| Gerçek ilişki kurmanı engelleyen sorunların var senin. | Open Subtitles | لديك مشاكل في حياتك ستجعلك من ان تكون غير قادر ان تحظى بعلاقات حقيقية |
| Seni gerçek bir ilişkiden alıkoyan ciddi sorunların var. | Open Subtitles | لديك مشاكل في حياتك ستعيقك عن القيام بعلاقات حقيقية. |
| Çok ciddi duygusal sorunların var. | Open Subtitles | أنت لا تطاق لديك مشاكل نفسية خطيرة |
| Senin sorunların var. Lavaboyu mutlaka temizle. | Open Subtitles | لديك مشاكل تأكد ان تنظف المغسلة |
| Şu an başka sorunların var. | Open Subtitles | انت اقلق عن هذا لاحقا لديك مشاكل حاليه |
| - Yeni sahip Gina büyük sorunların var. | Open Subtitles | لديك مشكلة كبيرة أيتها المالكة الجديدة ـ جينا ـ |
| Güven sorunların var, büyücü. | Open Subtitles | لديك مشكلة إنعدام الثقة، يا ساحرة. |
| Pekala, eğer gerçekten soruyorsan senin harbiden çok ciddi sorunların var. | Open Subtitles | ان سألتني عندئذ سيكون حقا لديك مشكلة |
| Ama şu an daha büyük sorunların var. | Open Subtitles | و لكن لديكَ مشاكل أكبر حالياً |
| Kontrol sorunların var ve bir terapiste gitmelisin. | Open Subtitles | لديكِ مشاكل في السيطرة، والتي يجب عليكِ رؤية معالج من أجلها. |
| Benim kendime göre işlerim var. Senin de sorunların var. | Open Subtitles | لدى أعمالى الخاصة , كما تعرف وأنت لديك مشاكلك |
| Süper casus, o ceket içinde nasıl göründüğünden daha büyük sorunların var. | Open Subtitles | العميل الخطير لديك امور اكثر لتقلق بشانها |
| Çok agresif bir genç adamsın. Bence senin sorunların var. | Open Subtitles | انت شاب عدواني جداً اعتقد بإنك تعاني من مشاكل |
| Senin öfke sorunların var. | Open Subtitles | - لديك قضايا الغضب. |
| - Gitmeliyim. - İyi geceler, Bayan Dowling. Ondan uzak durmak konusunda sorunların var gibi görünüyor. | Open Subtitles | لابد ان اذهب ليله سعيده انسه داونينج لديك مشكله ان تجعل يديك بجانبك. |
| Senin gerçekten sorunların var. Benim terapistimi ara. | Open Subtitles | انظر, انك تعاني من مشكلة حقاً اتصل بمعالجي النفسي |