| Mara'dan ayrıldıktan sonra sorunlara karşı olan bağışıklığımı kaybettim. | Open Subtitles | لقد فقدت حصانتي ضد الاضطرابات بعد ان انقسمت عن مارا |
| Ama ya ayrılmanın tek etkisi, sorunlara karşı olan bağışıklığını kaybetmen değilse? | Open Subtitles | ماذا لو ان فقدان حصانتك ضد الاضطرابات لم يكن التأثير الوحيد الذي كان من تاثير انقسامك ؟ |
| Mara'nın sorunlara karşı bağışıklığı var. | Open Subtitles | مارا محصنه ضد الاضطرابات |
| sorunlara karşı bağışıklığın olabilir ama buna karşı yok. | Open Subtitles | ربما تكونين حصينة من الاضطرابات 777 00: 38: 51,024 |
| sorunlara karşı senden daha az bağışıklığım yok. | Open Subtitles | أنا لست في مأمن من الاضطرابات مما كنت |
| Kendinden çıkan sorunlara karşı bağışıklığın var. | Open Subtitles | انت حصين من كل الاضطرابات التي خرجت منك |
| Duke. Ondan çıkan sorunlara karşı bağışıklığı var. | Open Subtitles | هو حصين من كل الاضطرابات التي اتت منه |
| Audrey'nin sorunlara karşı bağışıklığı yok. | Open Subtitles | اودري غير محصنة ضد الاضطرابات |
| İyi ki sorunlara karşı bağışıklığın var. | Open Subtitles | انه شيء جيد انك حصينة من الاضطرابات |
| İlk olarak, senin sorunlara karşı bağışıklığın yok mu? | Open Subtitles | قبل كل شيء الست محصنة من الاضطرابات ؟ |
| Çünkü benim sorunlara karşı bağışıklığım var. | Open Subtitles | لأنني في مأمن من الاضطرابات |