| Kumar sorunum yok ve kanıt odasından hiçbir şey çalmadım. | Open Subtitles | ليس لدي مشكلة مقامرة. و أنا لم أسرق أي شيء |
| SW: Hayır, benim bir sorunum yok. Senin sorunun var, hatırladın mı? | TED | ستيفاني: لا، انا ليس لدي مشكلة. المشكلة لديك انتي، أتذكرين؟ |
| Yatak sorunum yok benim. Beni rahatsız eden bir şey yok! | Open Subtitles | ليس لدي مشاكل حجره نوم , ليس هناك ما يزعجني في حجره نومي |
| Hatırladığım kadarıyla ilk defa bununla bir sorunum yok. | Open Subtitles | ... ولأول مرة، أنا حتى لا أذكر أنا راضية بذلك |
| Bu sabah konuştuğumuz şeyle ilgili yardım etmek istiyorsan, bununla bir sorunum yok. | Open Subtitles | إن كنتَ تريد مساعدتنا في ما كنّا ...نتكلّم بشأنه صباح اليوم فلا مانع لدي |
| Beni düşündüğün için sağ ol ama çıkarmakla ilgili bir sorunum yok. | Open Subtitles | شكراً لقلقك، لكن ليس لديّ مشكلة في التخلص منه. |
| - Benim sorunum yok. | Open Subtitles | استمر بالسير يا سيد لا يوجد شيء غريب بي |
| Küçük bir karşılık konusunda bir sorunum yok. | Open Subtitles | ليس لديّ مُشكلة في أخذ شيءٍ مُقابل شيءٍ. |
| Benim kadınlarla sorunum yok. | Open Subtitles | انظر .. ليست لدي مشاكل مع النساء |
| Ve benim de ölmekle ilgili bir sorunum yok, çünkü beni şu an öldürsen bile, | Open Subtitles | وأنا ليست لدي مشكلة بالموت لأنك حتى لو قتلتني الآن |
| Tahminimce seninkidir ama önyargılı olduğumu kabul etmekle ilgili bir sorunum yok. | Open Subtitles | تخمّيني أنها وكالتكِ، لكن، أنا لا أمانع الإعتراف بأني متحيز. |
| Gerçeklerle bir sorunum yok tabii bu gerçekleri jüri anlayabildiği sürece. | Open Subtitles | ليس لدي مشكلة مع الحقائق طالما ان هيئة المحلفين قادرة على فهمها |
| - Hayır efendim, idam cezası ile ilgili bir sorunum yok. | Open Subtitles | كلا يا سيدي ليس لدي مشكلة مع الإعدام الجزائي |
| Sorumluluğu üzerime almakla ilgili bir sorunum yok, Belediye Meclis Üyesi. | Open Subtitles | ليس لدي مشكلة مع وقف باك مع مفوض الشرطة، الوزيره. |
| Sigara sorunum yok. | Open Subtitles | ليس لدي مشاكل فيي التدخين ليس لدي مشاكل في الشرب |
| Hayır, elemanla bir sorunum yok. | Open Subtitles | ليس لدي مشاكل معه أنا يهوديٌّ كامل للمسيح |
| Hayır, hayır, Bay Vali, kimseyle sorunum yok benim. | Open Subtitles | لا. لا يا سيدي الحاكم ليس لدي مشاكل مع أي أحد |
| Oh, pardon, benim tercihlerimle ilgili bir sorunum yok. | Open Subtitles | عن إذنك لكنني راضية بخياراتي |
| Bununla da bir sorunum yok. | Open Subtitles | وانا راضية عن ذلك |
| Bugün Almeida'nın bizim için yaptığı şeyleri göz önünde bulundurursak, bir sorunum yok. | Open Subtitles | بالنظر إلى ما فعله (ألميدا) من أجلنا اليوم, فلا مانع لدي |
| Gördüğün gibi, beni bütün dünyanın insan kılığına girmiş şeytan olarak görmesiyle sorunum yok. | Open Subtitles | أترى، ليس لديّ مشكلة مع العالم في الاعتقاد أنني الشر بعينه. |
| Benim sorunum yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيء غريب بي |
| Küçük bir karsilik konusunda bir sorunum yok. | Open Subtitles | ليس لديّ مُشكلة في أخذ شيءٍ مُقابل شيءٍ. |
| - Kalp sorunum yok. | Open Subtitles | ليست لدي مشاكل في القلب |
| Benim içki sorunum yok; sadece içkiyi seviyorum. | Open Subtitles | ليست لدي مشكلة بالكحوليات أنا فقط أحب الشراب |
| Durun, durun, bekleyin. Bununla bir sorunum yok. | Open Subtitles | انتظروا، انتظروا، انتظروا أنا لا أمانع هذا |
| Siyahî sesi taklit etmekle hiç sorunum yok. | Open Subtitles | أنا ليس عندي مشكلة مطلقاً بعمل الصوت الأسود |
| Bayan, bir sorunum yok. | Open Subtitles | آنستي، ليست لدي أي مشكلة خاصة. |
| Benim senin cinsel tercihinle bir sorunum yok. | Open Subtitles | ليست لديّ مشكلة مع ميولك الجنسية |
| Ben mi? Benim hicbir sorunum yok. | Open Subtitles | أنا، ليس هنالك خطب ما بشأني |
| Hayır bana değildi, sana aldım. Teşekkür ederim, ama eski saatimle hiçbir sorunum yok. | Open Subtitles | شكراً، ولكن ليس هناك خطب بساعتي القديمة |