| Küçük kızım Alia'nın 3 yaşında sorduğu masum bir soruydu. | TED | كان ذلك سؤالاً بريئاً من ابنتي الصغيرة علياء عندما كانت في الثالثة من عمرها. |
| Yaşam nedir? ]". Ve bu elbette, benim cevabını aradığım soruydu. | TED | وكان ذلك بالطبع سؤالاً أردت معرفة الإجابة عنه. |
| Haklı bir soruydu çünkü banyonuz da var, yok mu? | Open Subtitles | لم يكن هذا سؤالاً أحمقاً فلديكم دورات مياه أيضاً |
| Retorik bir soruydu değil mi? | Open Subtitles | لقد كان سؤالا بلاغيا , أليس كذلك ؟ هذه قضية غريبة |
| Aptalca bir soruydu, değil mi? | Open Subtitles | ذلك كان سؤالا سخيفا، أليس كذلك؟ |
| Bu hileli bir soruydu. Cevap bu kravat. | Open Subtitles | لقد كان سؤالٌ مخادع ، الجواب هو هذه الربطـة |
| Bugüne kadar bana sorulmuş en zor soruydu. | TED | وكان هذا أصعب سؤالًا وُجّه إليّ |
| Yeterince sinir bozcu bir soruydu. | Open Subtitles | لا، لقد كان سؤالاً واضحاً من المرة الأولى |
| Ancak yakın zamana kadar bu, insanların sormaları gerektiğini düşünmedikleri bir soruydu. | Open Subtitles | مع أن هذا السؤال لم يكن سؤالاً ملحاً من الناس إلا من فترة صغيرة نسبياً |
| Affedersin, çok aptalca bir soruydu. Daireni geri alırsın. | Open Subtitles | عذراً، كان ذلك سؤالاً سخيفاً، يجدر بكَ أخذ الشقّة |
| Güzel bir soruydu. Sonuçta iki lise son öğrencisinin yakınlaşmasının üzerinden çok sene geçmişti. | Open Subtitles | لقد كان سؤالاً عفوياً على أيّة حال، لقد مضت عدة سنوات |
| Sorun saçma sapan bir soruydu, hiçbir amacı olmayan ama beni bok gibi hissettiren | Open Subtitles | لقد كان سؤالاً فارغ صمم لكيلا يفعل شيئًا عدا. جعلي أشعر بحالةٍ يُرثى عليها. |
| Önceden düşündüğüm ve planladığım bir soruydu ve... | Open Subtitles | طرحت عليه سؤالاً ذكياً سؤال كنت أفكر به وأخطط له قبل فترة |
| - Aslında herkese açık bir soruydu. | Open Subtitles | في الواقع,كان سؤالاً لجميع الموجودين |
| Bu şikâyet değildi, bir soruydu. | Open Subtitles | ، تلك لم تكن شكوى كان ذلك سؤالاً |
| Evet, aptalca bir soruydu, ha? | Open Subtitles | نعم ، لقد كان هذا... سؤالاً غبيّاً ، صحيح؟ |
| Bu cansıkıcı bir soruydu. ama iyiliği için sordum. | Open Subtitles | لقد كان سؤالا محرجا لكنّي سألته لأجلك |
| Pekala, bu aptalca bir soruydu ve şu an utancımdan yerin dibine girdim. | Open Subtitles | حسنا",ذلك حقا" كان سؤالا" غبي وانا كليا" مربكة الان |
| - Hımm, Bu tuzak bir soruydu, | Open Subtitles | لقد كان سؤالا استدراجيا |
| Güzel bir soruydu. | Open Subtitles | {\fnTraditional Arabic\fs36\b1}سؤالٌ جيد |
| Sadece soracağım basit bir soruydu. | TED | فقد كنت أوجه سؤالًا بسيطًا واحدًا: |
| Bu son soruydu. Hepinize geldiğiniz için çok teşekkürler. | Open Subtitles | ذلك كان السؤال الأخير وشكراً لكم جميعاً لحضوركم |
| Cevabını beklemediğim bir soruydu Thad ama isteğini takdir ediyorum. | Open Subtitles | وكان أن بلاغي سؤال, ثاد, ولكن أنا أقدر لكم النار. |
| İşte bu, hayatımı sonsuza kadar değiştiren soruydu. | TED | هذا هو السؤال الذى غير حياتى الى الأبد. |
| Cevap beklemediğim bir soruydu tabii ki bu. | Open Subtitles | لقد كان ذلك سؤالاً بلاغياً بالطبع |