| bu yapabildiğim tek yararlı şeydi bu Black ailesinin soy ağacı | Open Subtitles | ربما انه المكان المفيد الوحيد الذى كنت اقدر عليه هذه شجرة العائلة السوداء |
| Hala şu soy ağacı işiyle uğraşıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | ماذا ، ألا تزالين تقومين بأمور شجرة العائلة صحيح ؟ |
| Claire soy ağacı ödevini yapıyordu ve bu beni düşünmeye sevk etti. | Open Subtitles | كلير تقوم بعل مشروع شجرة العائلة و جعلتني أُفكر |
| Aile soy ağacı araştırmalarıma göre bizim soyadımız olan Byrnes, 1643 yılından beri var. | Open Subtitles | البحوث الأنساب وقد سمح لي برنيس لتتبع جميع أفراد الأسرة حتى 1643. |
| Bu iş için soy ağacı web siteleri vardı. | Open Subtitles | من الأشياء تلك على يحصلون انهم الإنترنت في الأنساب علم مواقع |
| Bitkilerin neredeyse yarım milyar yıl geçmişe uzanan bir soy ağacı vardır. | Open Subtitles | للنباتات شجرة عائلة تمتد لما يقارب النصف مليار عام |
| Bunun yerine ben de sana bir soy ağacı hazırlamaya karar verdim. | Open Subtitles | لذا بدلًا عن ذلك قررت أن أصنع لك شجرة عائلة |
| Buckley'nin soy ağacı ödevinin son günü bugünmüş. | Open Subtitles | باكلي تذكر للتو إن موعد تسليم مشروع شجرة العائلة اليوم |
| Şu soy ağacı için senin ismini sorgulatmış internette ve... | Open Subtitles | لقد كانت تبحث عنك من أجل شجرة العائلة - و وجدت بأن .. |
| Bunlar soy ağacı. | Open Subtitles | هذه شجرة العائلة |
| Şu lanet soy ağacı. | Open Subtitles | إنها شجرة العائلة اللعينة |
| Okul için soy ağacı yapıyorum. | Open Subtitles | ,إنها شجرة العائلة .للمدرسة |
| Hils, soy ağacı var mı orada? | Open Subtitles | يا (هيلز) هل لديكِ شجرة العائلة هناك؟ |
| Pam ne istediğimi sorarsa baban soy ağacı araştırması için doğum belgelerimi istiyor, dersin. | Open Subtitles | بام يسألك إذا كنت تريد، أقول له... طلب مني أن ابحث شهادة الميلاد الخاصة بك بحثي الأنساب. |
| Bak, küçük bir soy ağacı bile çizmişsin! | Open Subtitles | انظر , أنك حتى رسمت شجرة عائلة صغيرة |
| Bu Nora'nın soy ağacı için bir çalışma. | Open Subtitles | إنه جزء من شجرة عائلة "نورا" فقط |