| O senin çalıştığın bankayı soydu ve bunu Coco Bongo'da buldum. | Open Subtitles | سرق المصرف الذي تعمل فيه ثم وجدت هذه في الكوكو بونجو |
| O senin çalıştığın bankayı soydu ve bunu Coco Bongo'da buldum. | Open Subtitles | سرق المصرف الذي تعمل فيه، ثمّ وجدت هذه في الكوكو بونجو. |
| Bu ay içinde, bölgedeki üç ayrı lokantayı daha soydu. | Open Subtitles | لقد سرق 3 مطاعم في هذه المنطقة خلال هذا الشهر |
| Adamın oğlu beni soydu sonra arkadaşımın beyninden tüm anıları sildi. | Open Subtitles | إبن ذلك الرجل سرقني ثم جعل صديقي يفقد ذاكرته |
| Son iki yılda usta soyguncular Boston ve Seattle müzelerini de soydu. | Open Subtitles | محترفى السرقة قاموا أيضا بسرقة متاحف فى بوسطن وسياتل . بوسطن وسياتل؟ |
| Bölge patronunu da onlar soydu. Şişko olanı. Ayrıca kumarhaneyi. | Open Subtitles | لقد سرقوا أحد الذين يعملون عندك السمين, إضافة إلى الكازينو |
| Kurşun yemeden önce bir lokantayı yaktı ve bir banka soydu. | Open Subtitles | الآن،قبل أن يُصاب بالرصاصة قام بحرق مطعم و سرق أحد المصارف. |
| Evet, yaşlı adam şu zırhlı arabalardan birini soydu. | Open Subtitles | أجل , الرجل المسن سرق تلك السيارات المدرعة |
| Bir süpermarket soydu ve kendini içine hapsetti. | Open Subtitles | لقد سرق متجراً كبيراً و سدّ على نفسه بداخله |
| O birini soydu. Ben de diğerini. | Open Subtitles | نحن فعلنا ذلك هو سرق واحداً و أنا سرقت الآخر |
| Sam Richards, Moores Bank'ın dört şubesini soydu. | Open Subtitles | لحد الآن سرق سام ريتشاردز أربعة من فروع مصرف مورز. |
| Bu sabah kurnaz bir çift Amerika'nın İlk Kredi ve Tasarruf Bankası'nı soydu. | Open Subtitles | زوج من المخادعين سرق مدّخرات وقروض أمريكا الأولى هذا الصباح |
| Bir kişi, zırhlı aracı ve bakkalı soydu. | Open Subtitles | شخص واحد من سرق الشاحنة المصفحة و المتجر |
| Tahmin edersem, ya bir içki dükkânını soydu ya da bir avareyi öldürdü. | Open Subtitles | أنا أخمن انه إما سرق محل بيع الخمر أو قتل شخصا ضائعا |
| Tahmin edersem, ya bir içki dükkânını soydu ya da bir avareyi öldürdü. | Open Subtitles | أنا أخمن انه إما سرق محل بيع الخمر أو قتل شخصا ضائعا |
| Dün akşam 800 dolar kazandım ama otoparkta şerefsizin biri beni soydu. | Open Subtitles | إذاً، البارحة كانت بحوزتي 800 دولار وكنت خارج إلى موقف السيارات، وواحد لعين سرقني. |
| O ve arkadaşları Hamilton Ateşli Silahlar fabrikasını soydu. | Open Subtitles | أجل,هو و أصدقاؤة متورطون بسرقة شركة هاملتون للأسلحة النارية |
| Indio ile çetesi az önce kasabadaki bankayı soydu. | Open Subtitles | اينديو و عصابته سرقوا منذ فترة قصيرة المصرف هنا في المدينة |
| Şu sikik veletler soydu beni! | Open Subtitles | أولئك الفتية الملاعين قاموا بسرقتي |
| Bir tanesi kötüydü. Hep kötüydü. Banka soydu, at arabası. | Open Subtitles | واحد منهما كان سيئا شريرا سطا على أحد البنوك ، وعلى حافلة |
| Delikanlılığında küç ük hırsızlıklar yaptı ve bir benzin istasyonunu soydu. | Open Subtitles | كان لص صغير بشبابه وسرق محطة وقود مكث بالسجن سنتين بتهمة السطو المسلح |
| Kaliforniya Eyaleti beni soydu Don. Sen de gördün işte. | Open Subtitles | لقد سرقتني ولاية كاليفورنيا, رأيت ذلك |
| Seni hiç anlamadım, ama gördüm. Allahın cezası taksici seni soydu. | Open Subtitles | لا تحكي شئ انا رأيت ذلك لقد سرقك سائق السياره الملعون |
| Hayır, hayır. Yolda soyulduk. Kar maskeli adamlar trafik ışıklarının önünde soydu bizi. | Open Subtitles | أحد الأشخاص بقناع تزلج سرقنا عند نقط توقف |
| İki yıl önce, bir banka soydu, bekçiyi ve banka müdürünü hakladı. | Open Subtitles | قبل سنتين، سطى على مصرف وأطلق النار على حارس ومدير المصرف |