| Ben şartlı tahliyemi bozarsam, anahtarı atacaklar. Size bu soygunlarla bir ilgimin olmadığını söylemek için geldim. | Open Subtitles | لقد اتيت لكى اخبرك و اخبرهم أنه لاعلاقه لى بهذه السرقات |
| Bu soygunda olanların hiçbiri diğer soygunlarla uyuşmuyor. | Open Subtitles | لا شىء من هذا يتفق مع اسلوب السرقات الاخرى |
| Belki de soygunlarla alakalı başka şeyler araştırabilirim | Open Subtitles | ربما هناك شيء يمكنني معرفته من السرقات |
| O soygunlarla bir ilgim yok. | Open Subtitles | ليس لي علاقةً بهذه السرقات |
| Aslında gerçeği biliyorsundur. Şu araba ve içindekiler King mahallesinden Ridge sokağına kadar son 8 ayda yapılan seri soygunlarla bağlantıl çıktı. | Open Subtitles | هل لديك دراية بشأن حقيقة هذه الشاحنة و آخرى كهذه كانت مُتصلة بسلسلة سرقات |
| İnterpol onun Avrupa'daki üst düzey soygunlarla ilgisi olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | Lukas Janssen-اسمه (لوكاس كانسن) الشرطة الدولية تقول أنه مرتبط بسلسلة من السرقات المحترفة في كافة أنحاء أوروبا. |
| Bana gelip şehirdeki önü alınamayan soygunlarla ilgili dem vurduğunu söylemiş miydim? | Open Subtitles | أوَتعلم أنّه جائني يتميّز قلقًا من سلسلة سرقات في المدينة؟ |