| Artırılmış eğitim ve engelleyici önlemler, bildirim sürecinin yeniden yapılandırılması, askeri mahkemeleri, aşırı güçten soyutlamak gibi şeyler yaptık. | Open Subtitles | تعليم متزايد، تدابير إحترازية إعادة هيكلة عملية إعداد التقارير عزل المحاكم العسكرية من التعسف |
| Bence tek bir özelliği soyutlamak zor olabilir. | Open Subtitles | أظن ان عزل اي جانب قد يكون صعبا |
| Tüm yaptığımız kendimizi soyutlamak. | Open Subtitles | كل ما نقوم به هو عزل أنفسنا. |
| Hayali arkadaşını kendini soyutlamak için kullandığından endişeliyim. | Open Subtitles | لعزل نفسها ربما تحتاج للمساعدة كي تتأقلم مع العيش هنا |
| "Bizler kendimizi haricî dünyadan soyutlamak istemiyoruz, ama, emperyalizmden, şiddetten, fakirlikten, ırkçılıktan ve insan haklarına yapılan bütün saldırılardan uzak kalmak istiyoruz." | Open Subtitles | نحن لا نسعى لعزل أنفسنا عن العالم الخارجي، ولكننا نسعى على مسافة من الإمبريالية، والعنف، والفقر، والعنصرية وجميع الهجمات غير مقبولة الأخرى المتعلقة بحقوق الإنسان الأساسية. |
| Hadiseleri soyutlamak için burada değil miyiz? | Open Subtitles | ألسنا هنا لعزل الحوادث؟ |