| Şu küçük çocuğu suçlamalısın. Herşeyi o başlattı. | Open Subtitles | يجب أن تلوم ذلك الطفل الصغير هو من بدأ بالأمر كله |
| Peki ne dediler ? Kendini suçlamalısın ? Yo senin hatan değildi ? | Open Subtitles | وماذا قالوا , لايجب ان تلوم نفسك ليس خطأك , لم يكن بيدك حيلة |
| O canavar gerçekten de yeryüzüne çıktıysa bu yüzden oğlunu suçlamalısın, beni değil. | Open Subtitles | إن كان ذلك الوحش قد عاد إلى الصورة فعليك أن تلوم ابنك، لا أنا |
| Colin'in sana destek olmayı bıraktığı için ancak kendini suçlamalısın. | Open Subtitles | يمكنك أن تلومي نفسك فقط على قطع (كولين) المصروف عنك |
| Bunun için babanı suçlamalısın. | Open Subtitles | يجب أن تلومي أباكِ على ذلك |
| Anlıyorum, kötü huyların için onu suçluyorsun, suçlamalısın da. | Open Subtitles | أنا افهم ذلك، أنت تلوم والدك علي كل تصرفاتك السيئة ويجدر بك ذلك |
| Belki sen kendini suçlamalısın. | Open Subtitles | ربما يجب ان تلوم نفسك |
| Her iki durumda da sadece kendini suçlamalısın. | Open Subtitles | على أي حال لا تلومي إلا نفسك |
| Lütfen. Bunun için kendini suçlamalısın. | Open Subtitles | أرجوك - لا تلومي إلا نفسك - |