| Henüz etkisiz hale getiremediğim suçlulardan biri, silahını çıkarıp ateş etti. | Open Subtitles | أحد المجرمين الذي لم أجرّده بعد من أسلحته شهر سلاحه وصوبه نحو المخلوق وأطلق عليه مباشرة |
| Mantıklı değil. Fakat o bu şeyi yapabilecek suçlulardan biri. | Open Subtitles | لكنه أحد المجرمين الذين يعدون مثل هذه الجرائم |
| - Elimizde suçlulardan biri olan Clint Vickers'ın aracının kaydı var. | Open Subtitles | حصلنا على هوية مالك المركبة كلاينت فيكرز)، أحد المجرمين المطلوبين) |
| - suçlulardan biri arkadaşın Billy. | Open Subtitles | -وصديقك ( بيلي ) أحد المجرمين |