| Ailemi beni hazırlamadıkları için, bu hastaneyi tüm zamanımı aldığı için suçluyorum. | Open Subtitles | ألوم والداي على عدم تهيئتي للعالم، ألوم هذه المستشفى لأخذها كل وقتي. |
| Ama bu yüzden onu suçlamıyorum. Onunla yattığı için annemi suçluyorum. | Open Subtitles | لكنني لا ألومه من أجل ذلك فإنني ألوم أمي لأنها ضاجعته |
| Öldüğünü teyit etmediğim için kendimi suçluyorum ama farklı bir ruh hali içindeydim. | Open Subtitles | أنا ألوم نفسي على عدم إنهاء هذا الزوال لكنني كنت في حالة ما |
| Kontrol tamamen sende, hepsi senin hatan ve seni suçluyorum. | Open Subtitles | أنتِ مسيطرة تماماً أنتِ مسئولة عن كل هذا وأنا ألومك |
| Kendimi suçluyorum. Çok müsamahakar davrandım. | Open Subtitles | الوم نفسي علي هذا لقد كنت متساهله كثيراً |
| Ve ben bunun için buzdolabını suçluyorum, yani özellikle de Batı kültürlerinde, çünkü bunu kolaylaştırıyor. | TED | و انا اضع اللوم على الثلاجات حسنا . الثقافات الغربية عموما لان هذا يزيد من السهولة |
| İlk toplantımızda yanlış bir başlangıç yaptık. Bunun için tamamen kendimi suçluyorum. | Open Subtitles | بدأنا الأمور بشكل غير صحيح في اجتماعنا الأول، وأنا ألوم نفسي كلّيا |
| Aracıları, ahlak dışı tacirleri ve belirsiz veya gerçekte hiç olmayan yasaları istismar eden uluslararası sanat pazarını suçluyorum. | TED | أنا ألوم الوسطاء، المهربين وسوق الفن الدولي الذين يستغلون قوانين غامضة أو حتى غير موجودة. |
| Yardım edemediğim için kendimi suçluyorum. Belki herşey farklı olabilirdi. | Open Subtitles | لا أستطيع أن لا ألوم نفسي والتمني لو كانت الأشياء مختلفة |
| Kayu. Ama yeni sahibini suçluyorum. | Open Subtitles | لا ألومك يا ستراب لكني ألوم المالك الجديد |
| Sonny, kendimi suçluyorum. Bir şeyler olacakmış gibi gergin olduğunu fark etmiştim. | Open Subtitles | أنا ألوم نفسى على هذا لقد لاحظت أنك كنت متوترا كما لو أن شيئا سيحدث |
| Sonny, kendimi suçluyorum. Bir şeyler olacakmış gibi gergin olduğunu fark etmiştim. | Open Subtitles | أنا ألوم نفسى على هذا لقد لاحظت أنك كنت متوترا كما لو أن شيئا سيحدث |
| Ben bu komisyonu şu anki hâletiruhiyesinden dolayı suçluyorum. | Open Subtitles | ما ألوم هذه اللجنة عليه هو بعض الحالات الذهنية |
| Bu aile çok zorlukla karşılaştı ama asla bıçak dövüşü yapmadık, bunun için bu evi suçluyorum. | Open Subtitles | لقد إختلفنا كثيراً فيما مضى، ولكن لم يسبق وأن تشاجرنا بالسكاكين، وأنا ألوم هذا المنزل |
| Ozon tabakası, küresel ısınma, benzin fiyatı için seni suçluyorum. | Open Subtitles | ألومك على ثقب طبقة الأوزون و ازدياد معدل الحرارة العالمى و إرتفاع سعر الوقود |
| Ayıyı suçlamıyorum . Kendimi suçluyorum . | Open Subtitles | انا لا القى اللوم على الدب,انا الوم نفسى |
| Ve sonra, elbette ki, Sovyetler Birliği'ni suçluyorum. | TED | بالطبع ، سأضع اللوم على الإتحاد السوفيتي. |
| Ben de mahkemeyi halkı sivil savaşa teşvik etmekle suçluyorum. | Open Subtitles | أنا أتهم هذه اللجنة بإثارة حرب باردة أهلية لكراهية |
| Evet. Dün gece beni odadan attığın için ve bir köpek gibi dışarıda uyumak zorunda kaldığım için seni suçluyorum. | Open Subtitles | نعم أنا الومك لإخراجي ..في غرفة الفندق ليلة الأمس |
| Affedersin, seni suçluyorum. | Open Subtitles | المعذرة أنّي ألومكِ |
| Rahibem hakkında merhametsiz düşüncelerim için kendimi suçluyorum. | Open Subtitles | أنا أُدين نفسي بالأفكار الغير متسامحة تجاه أخواتي. |
| Seni arkamdan bir düşman ajanıyla arkadaşlık kurmaktan suçluyorum. | Open Subtitles | وأنا أتهمك بالتواطيء مع عميل عدو من ورائيّ. |
| - Beyaz adamı, dünyadaki en büyük köle tüccarı olmakla suçluyorum! | Open Subtitles | أتهمه بأنه اكبر مرتكب للخطف على وجه الأرض |
| -Kendimi suçluyorum. | Open Subtitles | أوه، أَلُومُ نفسي. |
| O beni suçluyor. Ben onu suçluyorum. | Open Subtitles | يلقي باللوم عليّ وأنا ألقي باللوم عليه |
| Ayrıca sadece işinize geldiğinde politikayı kullanmakla suçluyorum. | Open Subtitles | أتهمكم أيضاً بممارسة السياسة فقط عندما يناسبكم |
| Tüm bu olanlar için sizi suçluyorum. | Open Subtitles | ألومكما على كل ما حدث |