| Muhammed Ahmed, hatırlatmak isterim ki Sudan'a ilk geldiğimde, savaşlarla, açlık ve kötüye kullanımla darmadağın olmuştu. | Open Subtitles | محمد أحمد ، هل لى أن اقترح حين اتيت للسودان لأول مرة وكان جسمها مريضا ، منكوبة مع الجوع وسوء المعاملة من قبل الحرب. |
| Sürekli seyahat halindeyim. Gelecek hafta Sudan'a gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | سفر كثير يفترض أن أذهب للسودان الأسبوع المقبل |
| CIA ile olan işine devam etmek için Sudan'a döndü. | Open Subtitles | إنه عاد للسودان لمواصلة عمله مع وكالة الإستخبارات. |
| Sudan'a girin - 2.600.000 km kare çöl ve çalılık alan. | Open Subtitles | ادخل السودان ، مليون ميل مربع من الصحراء و الاشجار القصيرة |
| Uranyum madeni Sudan'dan İran'a götürüldü. Sonra Sudan'a yüksek derecede arıtılarak geri getirildi. | Open Subtitles | اليورانيوم الخام ، شُحن من السودات الى ايران ويوعد الى السودان وهو مُخصّب |
| Onu Sudan'a götürdüğünden beri görevlerinin çoğunu yapmayı reddediyor. | Open Subtitles | منذ أن أخذتها للسودان وهي ترفض القيام بالمهام الموكلة إليها |
| Başarılıda oldu. Sudan'a barış geldi. | Open Subtitles | و كانت ناجحة لقد أتيت بالنصر للسودان |
| Şimdi Sudan'a geri dönelim. | TED | إذن دعونا نعود للسودان. |
| Deeks, Kensi, biri Rand'in bilgisayarından Sudan'a mail gönderiyor. | Open Subtitles | (ديكس)، (كينزي) أحد ما يُرسل من حاسب (راند) بريد إلكتروني للسودان |
| İnsanları Sudan'a göndermeye başladılar. | Open Subtitles | بدؤا بارسال الناس للسودان |
| Dünya IŞİD'in elinden acı çeken insanlara Boko Haram'ın elinden acı çeken Sudan'a sırtını dönüyor. | Open Subtitles | يديرون ظهرهم لمعانتهم على أيدي (داعش)، يديرون ظهرهم للسودان لـ(بوكو حرام) |
| - Gerçi Noel Baba Sudan'a gelmez. | Open Subtitles | لكن (بابا نويل) لا يأتي للسودان. |
| Afrika'ya, Sudan'a, Sierra Leone'ye, Liberya'ya, Kenya'ya gittik. | TED | ذهبنا الى افريقيا.السودان,سيراليون, ليبيريا,كينيا. |
| Sudan'a oradaki açlığı belgelemek için giden Kevin Carter tarafından çekilmişti. | TED | تم التقاطها من طرف كيفن كارتر الذي ذهب إلى السودان لتوثيق مجاعتهم هناك. |
| Çavuşeku'nun bu yetimhanesine ilk ziyareti yaptığımdan beri Çek Cumhuriyeti'nden Sudan'a kadar 18 ülkede yüzlerce yuva ve yurdu ziyaret ettim. | TED | منذ زيارتي الأولى لمؤسسة تشاوشيسكو، رأيت مئات المؤسسات المشابهة حول أكثر من 18 دولة، من جمهورية التشيك إلى السودان. |
| Birkaç yıl önce yine Güney Sudan'a gittim, bu kadar şeyin değiştiğini görmek harikaydı. | TED | عدت إلي جنوب السودان منذ عدة سنوات، وكان من المدهش أن ترى كم الأشياء التي تغيرت. |
| Genel vali olarak Sudan'a giderse köle ticaretini kaldırır onun cüretkarlığıyla ve birkaç sadık teğmenle hiçbirşey olmaz, | Open Subtitles | حين ذهب الى السودان كحاكم و أجهض تجارة الرقيق و ليس معه شئ الا جرأته و بعض المساعدين المخلصين |