| Eğer oğlumu Suger'ın Potrero'sunda güvende tutabileceğini ... ... düşünüyorsan. | Open Subtitles | إذا كنت تعتقدين أنّك سوف تُبقين إبني آمناَ من عصابة "سوكر بوتريرو"ـ |
| Ya Suger'a yardım etmek istedin, ya da bir polisin öldürülmesini. | Open Subtitles | إمّا أنّك أردتِ أن تساعدي (سوكر)ِ أو أنّك أردتِ قتل شرطي |
| Eğer bize Suger Cascade'nin parasının yerini bulmamızda yardım edersen. | Open Subtitles | في إيجاد أول بنك مركزي لـ (سوكر كاسكايد) ـ |
| Suger'ın parasını Bayview Heights'da güvenli bir evde tuttuğunu söylemişti. | Open Subtitles | لقد قالت لي أن (سوكر) ما يزال يحفظ بماله في منزل آمن في مرتفعات (باي فيو) ـ |
| Suger'ı gören kız da onlardan biriydi. | Open Subtitles | المرأة التي جاءت مع سيجي) ، كانت واحدة منهم) |
| Hayır, Suger'ın parası oradaydı, yemin ederim. | Open Subtitles | لا , (سوكر) يحتفظ بالمال هناك , أنا أقسم بالله |
| Polisler, Potrero'ya geldikten sonra Suger gelip beni götürdü. | Open Subtitles | لقد أتي (سوكر) إليّ بعد زيارة الشرطة لـ (بوتريرو) , حسناً ؟ |
| Sonra, Suger bana bunu yapmak zorunda olduğumu söyledi. | Open Subtitles | الشيء التالي الذي أعرفه هو قولُ (سوكر) لي بوجوب فعل هذا الأمر |
| Her hâlükârda, Suger seni öldürecek ve senin için bir şey yapamam artık. | Open Subtitles | حسناً , (سوكر) سوف يقتلكِ الآن و لا أستطيع مساعدتك بعد الآن |
| Eğer Victor Chan'ın öldürülmesi kapanmış bir dosya ise Suger niye panikledi o zaman? | Open Subtitles | إذا كانت قضية (فيكتور تشان) لا تمثَل شيء لماذا إذن شعر (سوكر) بالذّعر ؟ |
| Suger, amatörce bir işin kendisine dokunmasına izin vermez. | Open Subtitles | لن يقوم (سوكر) أبداً بتعريض نفسه للخطر بسبب أحد الهُواة |
| Suger Cascade olayında mesafe katettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّك قد تعمّقت في قضية (سوكر كاسكايد)ـ |
| Soyadı Cascade. Adım Suger, kardeşiyim. Bir gün geç gelmişsiniz. | Open Subtitles | إسم العائلة هو (كاسكايد) , أنا شقيقها (سوكر)ـ لقد تأخّرت ليوم واحد |
| Bu arada, Suger Cascade kesesini doldurup | Open Subtitles | و في الوقت نفسه أصبح (سوكر كاسكايد) ثريّاً |
| Hemen sonra öğrendiğim Suger işinden alındım. | Open Subtitles | الشيء التالي الذي أعرفُه , أنّه قد تم إعفائي تماماً من ملاحقة (سوكر)ِ |
| Bu işe destek veren adamım Suger için tezahürat! | Open Subtitles | نتوجّه بالشكر لرجلنا (سوكر) لعمله الكبير هذا |
| Suger halka milyonlar dağıtıyor. | Open Subtitles | يمنح (سوكر) ملايين الدولارات لدعم المجتمع |
| Suger'ın bölgesi karanlıkta tehlikeli oluyor. | Open Subtitles | عصابة (سوكر) تصبح خطيرة وقت الظلام |
| Suger benim patronum değil artık. | Open Subtitles | سيجي لم يعد رئيسي بعد الأن |
| Önceden de Suger'la iş yapıyordu. | Open Subtitles | ...وإعتاد التجارة مع (سيجي) ، لذلك الـ |
| Andy Chan, Suger Cascade. | Open Subtitles | (اندي تشان)، (سيجي كاسكيد) |