| Kutsal ateşin yandığı, bir tür sunak taşı. | Open Subtitles | هذا نوع ما من حجر المذبح حيث أقيمت الشعائر المُقدسة. |
| Bu ağaç kökü, ayinle ilgili bir sunak olmalı. | Open Subtitles | هذه القرمة هنا مفترضة لكي يكون المذبح الرسمي. |
| Belki de sunak yolu çiçeklerle taşınabilir. | Open Subtitles | و ربما نضع اللمسة الزهرية طوال الطريق إلى المذبح |
| sunak oğlanlarına rüşvet vermem gerekti ama rahibin adını öğrendim. | Open Subtitles | أضطرت إلي عدد قليل من اولاد مذبح الكنيسة ولكني حصلت على أسم الكاهن. |
| Bizler, Tanrı'nın ve sunak taşının da yardımıyla onun gittiği yoldan gittik, ve döndük. | Open Subtitles | مشينا على خطاه وعدنا... بفضل الله وحجر مذبح وثني. |
| Bu sunak, köyün yerini kabak gibi işaret ediyor! | Open Subtitles | هذا الضريح يشير مباشرة إلى القرية مثل إصبع. |
| Yapamam. Ayin var. sunak çocuğuyum ben. | Open Subtitles | لا أستطيع، عندي خدمة القدّاس، أنا فتى المذبح |
| Eğer bir çocuk sunak şarabı içerse, sunak çocuğu olmaya devam edemez. | Open Subtitles | لو أن الصبي شرب من نبيذ المذبح فلا يمكنه البقاء في خدمة المذبح |
| Hmm, iyi. sunak çocukluğundan alınacağı için çok üzgündü. | Open Subtitles | جيد، كان منزعجاً بشأن إنتقاله من خدمة المذبح |
| O sabah sunak için ekmek hazırlamaya yardım ediyordu ama ağır bir iş ya da tekrarlayan hareket yapmadı. | Open Subtitles | كانت تساعد في اعداد خبز المذبح ذلك الصباح لكن بدون عمل جسدي او حركة متحررة |
| Ruh kardeşin sunak ekmeğindeki işlenmemiş buğdaydan mantar kapmış. | Open Subtitles | شقيقتك الروحية تعاني من التهاب فطري من القمح الغير معالج في خبز المذبح |
| Kullandıkları sunak hâlâ duruyor. | Open Subtitles | المذبح الذي كانوا يستخدمونه لا يزال هناك |
| Bu sunak, hançeri korumak için ama çok güçlü bir büyüyle korunuyor. | Open Subtitles | المذبح هو المكان المخصّص لتأمينه لكنّه محصّن بتعويذة حماية بغيضة |
| Çatı artık akıtmıyor, batı penceresi onarıldı sunak yeni şamdanlarla donatıldı. | Open Subtitles | السقف لا يسرب بعد الآن وأصلحت النافذة الغربية شموع جديدة تزين المذبح |
| Bu cümledeki sunak S-U-N-A-K diye yazılır. | Open Subtitles | المذبح في هذه الجملة ينطق هكذا |
| Ama şimdi çocuğun sırrı ortaya çıktığına göre, onu sunak çocuğu olmaktan uzaklaştırmak durumundayım. | Open Subtitles | ولكن الآن إذ اُفشي سر الصبي، فعليّ أن أنقله... من خدمة المذبح... |
| Siyah bir sunak hazırlanmalı, cidden kötü şeylerle. | Open Subtitles | عليك أن تبي مذبح أسود به أشياء الظلام عظام . |
| sunak örtüsü yerine Spongebob'lı Amerikan servisi de ne oluyor? | Open Subtitles | أقصد ، أن نضع اسفنجة في مذبح حريري؟ |
| Bu iki sunak çocuğunu kim olduğunu biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل ترى الولدين على مذبح الكنيسة ؟ |
| Bu bir sunak. | Open Subtitles | إنه مذبح الكنيسة |
| Lucia'nın düğünü için sunak inşa etmem gerekiyor. | Open Subtitles | المفروض أن ابني مذبح الكنيسة الخاص ب (لوسيا) ؟ |
| Sence bu sunak için kaç adam ölmeli? | Open Subtitles | كم من الرجال تعتقد بأنهم سيموتون من أجل الضريح, أيها الأب؟ |