| Kampüs sunucularına kadar buldum. Sonra tam yerini bulmak için- | Open Subtitles | كنت قادراً على تحديد مكان الإتصال إلى خوادم الحرم, ثم أعيد تعقب المخترق |
| Savunma Lojistik'in sunucularına sizin bilgisayarınızdan girilmiş. | Open Subtitles | لقد تعقبنا الدخول إلى خوادم وكالة الدفاع اللوجستية إلى حاسوبك. |
| DIA sunucularına gömülmüş durumdayım patron. | Open Subtitles | أيها الرئيس. أنا مشغول في خوادم وكالة الإستخبارات هنا. |
| FBI sunucularına girip DNA sonuçlarını elektrik olarak değiştirmeye çalışacağım. | Open Subtitles | سأحاول إختراق سيرفرات المباحث الفيدرالية وأبدل النتائج إلكترونياً |
| Departmanın Teknik Destek Cevap Birimi raporuna göre görüntüler şirketinizin sunucularına geliyormuş. | Open Subtitles | والآن القسم التقني يقول أن البث ذاهب إلى سيرفر شركتك. |
| Alan dışı sunucularına ve kozmetik şirketlerini heklediğine dair delil var. | Open Subtitles | حصلنا ادلة من الخوادم عن موقعك الخارج عن العمل و اختراقك لشركة مستحضرات التجميل. |
| Kampanya sunucularına erişim yetkisi. | Open Subtitles | الوصول إلى خوادم حملتك إمنحونا إسبوعا لتصفية البريد الإلكتروني |
| Bahsetmişken onun ne dediğini duydun, dışarıdan bizi bankanın sunucularına sokacakmı? | Open Subtitles | بالحديث عنها هل سمعتيها وهى تقول أننا لا نستطيع أن نقتحم خوادم المصرف من الخارج؟ |
| Devletin yani Ajan Tarbell'in İpek Yolu sunucularına nasıl ulaştıklarına dair verdiği yazılı ifade internet kullanıcıları arasında kuşkulara yol açtı. | Open Subtitles | حول كيف وصلوا إلى خوادم طريق الحرير قد قوبلت بالريبة من قبل مجتمع الإنترنت إعلان تاربل، عندما نفحصه |
| Beni derhâl Berliner Zeitung'un sunucularına götürmelisin. | Open Subtitles | أنا بحاجة لكم ليأخذني إلى خوادم برلينر تسايتونج الآن. |
| - Kabarcıklarda metan var ve denizaltı üstündeki uzak kontrol sunucularına güç veren elektrik akımları patlamaya sebep olabilir. | Open Subtitles | لان؟ وفقاعات غاز الميثان والتيارات الكهربائية التي السلطة خوادم التحكم عن بعد |
| NSA telefon şirketi sunucularına henüz ulaşamamıştır. | Open Subtitles | ذلك لأن وكالة الأمن القومي لم تلتقطها بعد من خوادم شركة الهاتف |
| Ana bilgisayar yüksek hızlı fiber kablo aracılığıyla tüm Amerikan devlet sunucularına bağlanıyor. | Open Subtitles | يربط أجهزة الكمبيوتر المركزية إلى كافة خوادم الحكومة الأمريكية CIA من ضمنها من خلال كوابل عالية السرعة عبر الأطلسي |
| Devletin sunucularına kaçak giriş yaptım, sinyal trafiğini yakalıyorum. | Open Subtitles | قمت بإختراق سيرفرات قسم الولاية وتحليل اشارات المرور |
| Şimdi de hükümetin internet şirketleri sunucularına gireceği söyleniyor. | Open Subtitles | الآن، خبر أن الحكومة تدخل مباشرة إلى سيرفرات شركات الإنترنت الكبيرة تلك. |
| Pandova, bulduğumuz verileri indir ve Amerikan sunucularına e-posta at ki buradan çıkamama ihtimalimize karşı kanıtlarını güvence altına alabilelim. | Open Subtitles | اذهب واسرق الشاحنات باندوفا , قم بتحميل البيانات التي وجدناها وارسلها الى سيرفر الولايات المتحدة لكي نحافظ على الدليل. |
| Güzel. Chloe FBI sunucularına erişti. | Open Subtitles | -كلوي) دخلت على "سيرفر" المباحث الفيدرالية) |
| White House sunucularına, donanma istihbaratlarına... ve Pentagon'un iç ağlarına bile sızdı. | Open Subtitles | وصلت إلى الخوادم البيت الأبيض، الاستخبارات البحرية، حتى الشبكات الداخلية وزارة الدفاع الأمريكية. |
| - Turner ve Blake'ten bahseden olmuş mu diye sunucularına girdim. | Open Subtitles | لذا دخلت على الخوادم, باحثاً عن (أي ذكر لـ (تيرنر) أو (بلايك |
| Hiç bir kimse CIA sunucularına giriş kodlarını kıramaz. | Open Subtitles | لا يمكن لشخص واحد ان يفكك شفرات، الولوج لسيرفرات وكالة الإستخبارات المركزية |
| - Hapishanenin içine bakmaya çalışıyorum. sunucularına bir gizli giriş sakladım. | Open Subtitles | أحاول الحصول على نظرة داخل السجن أخفيتُ باب خلفي في خادمهم |
| Buradan büro sunucularına erişebiliyorum. Lazım olabilir. | Open Subtitles | لديّ ولوج خاص لخوادم المباحث الفيدرالية هنا في حال إحتجنا لذلك. |
| Hükümetin sunucularına girmek için. | Open Subtitles | او القرصنة على مراكز الحكومة |