| tamam.o zaman gelecek hafta nişan törenini yapalım. | Open Subtitles | حسنا. دعنا نقيم مراسم الخطوبة في وقت ما من الإسبوع القادم |
| Anma törenini... ve Zoe aile ağacında yerini hak ediyordu. | Open Subtitles | تستحقّ مراسم الذكريات ومكان في شريحة شجرة عائلتك |
| Sizin için sorun olmayacaksa geçit törenini açabilir miyim? | Open Subtitles | هل تمانعون يا أولاد اذا شاهدت الموكب العسكرى؟ |
| Mozambik Kanalı'nda yeşil su kaplumbağası çiftleşme törenini izledim. | TED | ولقد كنت مطلعاً على طقوس التزاوج للسلاحف الخضراء البحرية بمضيق موزمبيق. |
| Aslında, neden bu madalya törenini asıp çocuklarla beraber gitmiyoruz ki? ! | Open Subtitles | فى الحقيقة , لماذا لا نقيم المراسم ونذهب مع الأولاد ؟ |
| Kabul törenini öne almaya karar verdim. | Open Subtitles | لقد قررت التقدم في مراسيم التعميد |
| Kendisine, Derebeyi Kira'nın törenini izleyebileceği en iyi yeri bulmamı istiyor. | Open Subtitles | انها تريد مني أن أجد مشهداً أفضل لرؤية موكب السيد كيرا |
| Ticaret odası bizden ithaf törenini yeniden planlamamızı istiyor. | Open Subtitles | الغرفة التجارية تطلب إعادة جدولة تكريس الرصيف |
| Ben senin cenaze törenini yapmak için buğday ambarında bekliyorum. | Open Subtitles | أنا جاهز في المخزن لكي أقوم بمراسم جنازتك |
| Şimdi merhumun huzur içerisinde son yolculuğuna uğurlanması için tabuta koyma törenini başlatacağım. | Open Subtitles | حتى ترحل المتوفية في سلام سأبدأ الآن في مراسم التكفين |
| Oğlunun medeni birliktelik törenini kaçırır mıydın? | Open Subtitles | أتويدين أن تغيبي عن إبنِكَ في مراسم الإتحادِ المدنيةِ؟ |
| Kız kardeşim için en güzel cenaze törenini yaptık. | Open Subtitles | لقد أقمنا مراسم تأبين الأجمل على الإطلاق من أجل أختي |
| Ama taç giyme törenini televizyona çıkardıklarında o kurallar değişti! | Open Subtitles | لكن هذه القواعد تغيرت في اللحظة التي دعوا فيها التلفزيون لتغطية مراسم التتويج. |
| Bu isim değişikliği törenini yaparak hayatını tehlikeye atıyorsun. | Open Subtitles | كنت تأخذ مخاطر فظيعة، المضي قدما في مراسم إعادة تسمية مع حياتك في خطر. |
| Pilate'nin geçit törenini ben planladım. Sizin evin önünden geçecek. Böylece benim o şaşaalı halimi görebilirsiniz. | Open Subtitles | لقد تمكنت من جعل الموكب يمر من هنا لتتمكن من رؤيتي |
| Geçit törenini benzersiz bir tarzda ve konfor içinde yaşamak için. | Open Subtitles | لأنها الطريقة المناسبة لمشاهدة الموكب بطريقة مميزة ومريحة |
| Transkei'de, erkekliğe geçiş törenini izledim. | TED | في ترانسكي، شهدت طقوس العبور إلى مرحلة الرجولة، لقبيلة الكسوزا. |
| Şu yılan kanıyla yapılan kabul törenini mi kastediyorsun? | Open Subtitles | تقصد كل طقوس الإحتفال بما فيها دم الثعابين؟ |
| O istediğimiz özel açık hava törenini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تذكر الزفاف الذي أردناه، المراسم في الهواء الطلق؟ |
| Hava mezuniyet törenini berbat edecek. | Open Subtitles | سيفسد هذا الطقس مراسيم التخرج. |
| Ama sen kanunun koruyucusu olarak göz alıcı bir başarısızlıksın... ve Salem'i bırak, dilencilerin geçit törenini yönetmeye bile uygun değilsin. | Open Subtitles | ولكن ان كنت مذهلة فشل كحارس للقانون ولا يصلح لقيادة موكب من المتسولين، ناهيك عن سالم. |
| Şehir habire şu ithaf törenini gündeme getiriyor, bende bir tarih belirledim. | Open Subtitles | ادارة المدينة استمروا بالاتصال علي وسؤالي عن تكريس الرصيف لذا حددت موعداً لذلك |
| Oh, düğünün resmi törenini senin yöneteceğine hala inanamıyorum, Robert. | Open Subtitles | أنا لا أصدق أنك ستقوم بمراسم الزفافيا"روبرت" |
| Sen geçit törenini hiç dert etme. | Open Subtitles | حسنا, لا تقلق بشأن الموكب الإستعراضي |
| O babanızın törenini yönetti, babası da büyükbabanızınkini. | Open Subtitles | هو من أشرف على تتويج والدك ووالده أشرف على تتويج جدك |
| L.A.'de her kadının alışverişe gittiği... dansa gittiği... kırmızı halı törenini izlediği geyleri vardır. | Open Subtitles | في لوس انجليس، كل امرأة لديها واحد للذهاب للتسوق مع والرقص معها. مشاهدة حفل توزيع جوائز الأوسكار بريشوو مع. |
| Geçit törenini kaçırdık ama şimdi pikniğe gidiyoruz! | Open Subtitles | سنشتاق للعرض لكننا سنذهب في رحلة |