| Bende de ihtiyaçları olan tüm bilgi mevcut. | Open Subtitles | صلاحيّة الوصول إلى كلّ المعلومات التي كانوا يحتاجون إليها |
| Bu değerlendirmeyi yapmak için ihtiyacınız olan tüm bilgi bu mudur? | Open Subtitles | هذه كلّ المعلومات التي احتجت إليها للقيام بذلك التقييم؟ |
| Sahip olduğun tüm bilgi babanın bu küçük kulübesinde. | Open Subtitles | جميع المعلومات التي حصلتَ عليها هنا في مقصورة والدكَ الصغيرة بالغابة |
| Elimizdeki tüm bilgi bu mu? | Open Subtitles | وهل هذه جميع المعلومات التي لدينا ؟ |
| Ne yazık ki vericisi kapsama alanı dışında ve edinebileceğin tüm bilgi bu. | TED | للأسف، جهاز الإرسال خاصّتها لم يعد في المدى، وبالتالي هذه كل المعلومات التي حصلتم عليها. |
| Bak, tüm bilgi burada hazır, senin listene dayanıyor, ayrıca planın tamamı. | Open Subtitles | أنظر, لدي كل المعلومات هنا إستناداً لقائمتك بالإضافة الى الخطة بأكملها |
| - Dünyanın kum ve sudan yaratıldığını gördüm. Evrendeki tüm bilgi bende. | Open Subtitles | شهدتُ العالَم عندما خُلق مِن رمال وماء كما أن لديَّ كل الحكمة الموجوده في الكون |
| Kendi bilinçsizliğin ... tüm bilgi ve başardıklarını uygun icra etmeye--- en büyük engellemedir ve unutmana da sebep olacaktır. | Open Subtitles | الوعى بالنفس هو أكبر عائق أمام التنفيذ السليم لكل المعرفة والمهارات التى إكتسبتها قدر لها أن تذهب فى طى النسيان |
| Şimdi tüm bilgi internette. | Open Subtitles | كلّ المعلومات على الإنترنت. |
| Oğlun Joe'yla ilgili toplayabildiğim tüm bilgi bu. | Open Subtitles | هاك كلّ المعلومات التي وسعني جمعها عن ابنك (جو) |
| Yüzeylerin düzlemselliklerini grafikleştirebiliriz, kıvrımlılıklarını, ne kadar daireseller-- tüm bilgi size birden görünmeyebilir, ama bunu ortaya çıkarabilir, eklemleyebilir ve katlamayı kontrol etmek için kullanabiliriz. | TED | نستطيع رسم استوائية الأسطح، وانحنائيتها، مدى شعاعيتها -- جميع المعلومات التي قد لا تكون مرئية على الفور لكم، لكن ذلك أمر يمكننا إخراجها ويمكننا صياغته، ويمكننا استخدامه للتحكم في الطي. |
| Elimize geçecek tüm bilgi bu olabilir. | Open Subtitles | هذه قد تكون كل المعلومات التي نحتاجها لإيجاد الهدف؟ |
| Arama izniniz olmadan size verebileceğim tüm bilgi bundan ibaret. | Open Subtitles | من دون مذكرة هذه كل المعلومات التي بإمكاني منحها |
| İhtiyacım olan tüm bilgi internette. | Open Subtitles | كل المعلومات التي أحتاجها لتساعدني موجودة على الإنترنت |
| Evrendeki tüm bilgi bende. | Open Subtitles | لدي كل الحكمة في الكون. |
| Kendi bilinçsizliğin tüm bilgi ve başardıklarını uygun icra etmeye en büyük engellemedir ve unutmana da sebep olacaktır. | Open Subtitles | الوعى بالنفس هو أكبر عائق أمام التنفيذ السليم لكل المعرفة والمهارات التي إكتسبتها قدر لها أن تذهب في طى النسيان |