| Bilgisayarlar çevrimiçi olduğunda ihtiyacımız olan tüm delilleri buluruz. | Open Subtitles | سنحصل على كل الأدلة التي نحتاجها عندما يتم تشغيل الحاسوب |
| tüm delilleri heba ettiğin için adam muhtemelen serbest bırakılacak. | Open Subtitles | من المحتمل أن يفرج عنه لأنك أفسدت كل الأدلة |
| Gellar'la ilgili tüm delilleri anlamanın yolu o kadından geçiyordu. | Open Subtitles | هذه المرأة كانت المفتاح لتفسير كل الأدلة حول جيلر |
| Mümkün olan tüm delilleri topluyor. | Open Subtitles | وقد جمعوا كل الادلة التي وجدوها في صناديق |
| Pekâla, tüm delilleri toplayıp balistik sonuçlarıyla getirin. | Open Subtitles | حسناً، إجمع كلّ الأدلة وأرسلها لقسم المقذوفات |
| tüm delilleri yok ediyordu. Neredeyse başarıyordu da. | Open Subtitles | لقد أزال جميع الأدلة لقد كان هناك حتى |
| Suç mahalindeki toplayabileceğiniz tüm delilleri toplayın. | Open Subtitles | هو انك تجمع كل الأدلة المتاحة لك في موقع الجريمة. |
| tüm delilleri inceleyen dedektif de onu baş şüpheli ilan etti. | Open Subtitles | ومحقق الشرطة الذي فحص كل الأدلة سماه المشتبه الرئيسي |
| İşlemin tüm delilleri yok et, ve Leviathan'in kendisine karşı biyo-asker güçlerini seferber et. | Open Subtitles | حرق كل الأدلة من هذه الصفق وتعبة اولائك الجنو ضد الطاغوت |
| Bayan Bryant, ihtiyacımız olan tüm delilleri topladık. | Open Subtitles | سيدة برايانت .. لدينا كل الأدلة التي نحتاجها |
| Evet, Olay Yeri İnceleme tüm delilleri dün topladı. | Open Subtitles | الشرطة الجنائية قاموا مسبقا بجمع كل الأدلة البارحة |
| Ayrıca gerekirse seni korumak için tüm delilleri yok ederdim. | Open Subtitles | وسأدمر كل الأدلة لحمايتك إذا اضطررت لذلك. |
| Serbest bırakıldığı zaman tüm delilleri gözden geçirdim ve Bay Holden'ın yeniden yargılanması gerektiği sonucuna vardım. | Open Subtitles | وفي وقت اطلاق سراحه راجعت كل الأدلة واستنتجت ان السيد هولدن يجب ان تعاد محاكمته |
| - tüm delilleri yok etmeliyiz. | Open Subtitles | ندمر كل الأدلة يا دون رافائيل .. |
| - Peki ya işçiler? - tüm delilleri yok etmeliyiz. | Open Subtitles | ندمر كل الأدلة يا دون رافائيل .. |
| Efendim, onlara karşı tüm delilleri topladım. | Open Subtitles | سيدي ، لقد جمعت كل الأدلة ضدهم، |
| - Aleyhimdeki tüm delilleri görmezden gelmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تتجاهلي كل الأدلة التي ضدي |
| Size gereken tüm delilleri sunduk. | Open Subtitles | أعطيناكِ كل الأدلة التي تحتاجينها. |
| Onlara elimdeki tüm delilleri verdim. Her aşamada onlarla işbirliği yaptım. | Open Subtitles | لقد قدّمت كل الادلة الممكنة, وتعاونت معهم بكل المراحل |
| John Cutler ın burada olduğuna dair tüm delilleri temizlemişler. | Open Subtitles | أخذوا كلّ الأدلة التي. تظهر بأن (جون كتلر) كان هنا |
| Bana karşı buldukları tüm delilleri aslında sahte. | Open Subtitles | جميع الأدلة التي يملكونها ضدي مزيفة |