| Aldım ama pazarda çektiğin tüm fotoğrafları görmem gerek. | Open Subtitles | لم افعل ولكن ساذهب لانني بحاجة لها كل الصور من سوق المزارعين |
| Gördüğüm tüm fotoğrafları toplayıp senin aldığından da emin olacağım. | Open Subtitles | سأحضر كل الصور وأحرص أن أحضرها في الحال |
| Yani yarın gece, buluştuğumuz zaman, tüm fotoğrafları getireceksin. | Open Subtitles | عنما تقابل ليلة الغد كن عطوفا وأحضر جميع الصور ومعاها كرت الذاكرة |
| Ya da 6. kattaki bir soyguna yardım ettik. Çok acele ediyorlardı ve tüm fotoğrafları da bıraktılar. | Open Subtitles | او ساعد شخص يسرق الطابق السادس ، لقد كانوا في عجلة وتركوا جميع الصور |
| Duvardaki tüm fotoğrafları ezberlemiş. | Open Subtitles | كان يحفظ كل صور العائلة على ذلك الجدار |
| Ona benzeyen tüm fotoğrafları bul! | Open Subtitles | اعثروا على جميع صور المُجرمين الذين يشبهونه! |
| Bu kız şu ana kadar tüm fotoğrafları buldu. | Open Subtitles | وقد وجدت هذه الفتاة كل الصور حتى الآن. |
| Ajan Borin'le birlikte restoran gemisinde el konulan kameralardaki tüm fotoğrafları gözden geçirdik. | Open Subtitles | قمت و العميلة (بورين) بمعاينة كل الصور التي ألتقطت من الكاميرات المصادرة من حفل عشاء الرحلة البحرية |
| - Başardık. tüm fotoğrafları sildik. | Open Subtitles | لقد فعلناها كل الصور قد حذفت |
| Az önce tüm fotoğrafları inceledim. | Open Subtitles | لقد شاهدت كل الصور |
| Avukat bey, eğer elinizdeki tüm fotoğrafları atmayı istemiyorsanız, reddedildi. | Open Subtitles | في جميع الصور يا حضرة المدعي اعتراضك مرفوض |
| Pelant'ın yıllıktaki tüm fotoğrafları onun sıska biri olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | كل صور (بيلانت) في كتابهِ السنوي تظهرهُ قصير القامة |
| Sonia'nın tüm fotoğrafları alınmış. Kesinlikle buradaydılar. | Open Subtitles | جميع صور "سونيا" تمت إزالتها |