| Tüm gece sade kokteyl içtim ve çok lezzetli geldi. | Open Subtitles | لقد كنت اشرب العذراوات طيلة الليل و هن سخيفات للغاية |
| Tamam bak onu 8-8.15 arası uyanık tutma yoksa Tüm gece uyumuyor. | Open Subtitles | لا تدعيه يستيقظ لما بعد الثامنة و إلا سيبقى مستيقظاً طيلة الليل |
| Ben de bir elemanla Tüm gece boyunca birlikte olmuştum. | Open Subtitles | طارحتُ الغرام مع رجل طوال اللّيل. أقلّه هذا ما قاله. |
| Esas tören gerçekleşmeden önceki gün, dans ediyorduk, heyecanlıydık ve Tüm gece uyumadık. | TED | وفي اليوم السابق للحفل الفعلي يحدث، ونحن كانت الرقص، ووجود الإثارة، ومن خلال كل ليلة ونحن لا ينام. |
| Tüm gece "Onu kaybediyorum. Yazık, atlatırım." diye düşündüm. | Open Subtitles | انا ظللت طوال الليلة افكر انى اخسرها سئ جدا سابقى |
| Neden bu kadar uzun sürdü? Tüm gece burada olmak istemiyorum. | Open Subtitles | لماذا أنتم بطيئين لا أريد قضاء الليل بطوله هنا |
| Tüm gece Bay Gordon'un evraklarını inceledim. | Open Subtitles | انا لدي كل الليل لدر اسة أوراق السيدة جوردن |
| Ekinlerimizi kurtarmak için Tüm gece çalışmamız gerekecek! | Open Subtitles | يجب علينا ان نعمل طيلة الليل لنحافظ على المحاصيل. |
| Tüm gece son sürat araba sürer sabaha güney sahillerine ulaşır ve o esnada tam Ölüm Meleği'nden kurtuldum derken bir kamyona çarpar ve ölür. | Open Subtitles | قاد بالسيارة طيلة الليل بأقصى سرعة، وفي صباح اليوم التالي، عندما وصل إلى الساحل، اصطدم بشاحنة ومات، |
| Kendi başımızın çaresine bakamazsak Tüm gece onlara bağlı olacağız. | Open Subtitles | إذا لم ندبر شيئا لأنفسنا سوف نضطر للجلوس معهم طيلة الليل |
| Söyleyin bakalım, bir şeyler yer miyiz yoksa Tüm gece içecek miyiz? | Open Subtitles | إذن ، هل هناك أي طعام الليلة أم خمر فحسب طيلة الليل ؟ |
| Bu çalışmada test etmek istediğimiz hipotez Tüm gece uyumanın iyi fikir olduğuydu. | TED | هنا في هذه الدّراسة، قررّنا دراسة الفرضيّة القائلة بأنّ السّهر طوال اللّيل هي فكرة جيّدة. |
| Atmazsan Tüm gece orada dikilip durur. At gitsin. | Open Subtitles | إنّه سيظلّ هنالك طوال اللّيل ما لم تقومي برمي الكرة |
| Tüm gece burada kalabiliriz. | Open Subtitles | نحن يُمكنُ أَنْ نَكُونَ هنا طوال اللّيل. |
| - Tüm gece dua ettim, Rodg. Gitmeliyiz şimdi. | Open Subtitles | أنا أصلى كل ليلة يا رودجر دعنا نذهب الآن |
| Tüm gece sizin öpüşmelerinizi izlemenin, gecemin en güzel anı olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدت مشاهدة يا رفاق تجعل من كل ليلة كان من المفترض أن يكون تسليط الضوء على بلدي مساء. |
| Çünkü Tüm gece boyunca buna devam edebilirim. | Open Subtitles | لاني استطيع المواصلة طوال الليلة اللعينة |
| Dinlenmeden Tüm gece bekledim. | Open Subtitles | لقد انتظرت الليل بطوله دون راحة |
| Dexter ve ben Tüm gece ve tüm sabah yataktaydık. | Open Subtitles | دكستر وانا كنا في السرير كل الليل وكل الصباح |
| Tüm gece sunumuma çalıştım ama Yargıç söz hakkı bile vermedi. | Open Subtitles | استغرقت الليل كله في إعداد خطاب و القاضي لم يستمع إليه |
| Biz de Tüm gece ayaktaydık. Konuşmadan. | Open Subtitles | لقد قضينا الليلة بأكملها معاً ولكن لا نتكلم |
| Yani biliyordun. Tüm gece boyunca biliyordun. | Open Subtitles | إذًا، فإنّك كنت تعلم كنت تعلم طيلة الليلة |
| Hızını bunlarla korumalısın. - Tüm gece buradayız. | Open Subtitles | يجب أن تحاذر لهذه الأشياء فأمامنا الليل بأكمله |
| İlk kesiğinde, sorularımın üzerinde düşünmen için Tüm gece senindi. | Open Subtitles | بجرحك الأوّل، كانت لديك الليلة بطولها لتفكّر في أسئلتي |
| Tüm gece boyunca dırdır eden ve yumurta deliğinden tekila yuvarlayıp duran sendin. | Open Subtitles | انت من قضيت الليلة بكاملها تشتكي من الم معدتك وتسكب جرعات التكيلا في فتحة بيضتك |
| Meselâ, yıldızlar her zaman doğudan doğup, Tüm gece boyunca başımızın üzerinden batıya doğru akarak batıdan batarlar. | Open Subtitles | فعلى سبيل المثال تشرق النجوم دوما من الشرق وتغرب دوماً فى الغرب قاطعة السماء كلها من فوقنا خلال الليل |
| Yapabilirsen, Tüm gece orada seninle kalmasını sağla. Bir şeyler uydur. | Open Subtitles | أبقيه معكِ طيلة المساء إن استطعتِ اختلقي أي عذر |
| Tanrım.Tüm gece saçma sapan rüyalar gördüm. | Open Subtitles | يا إلهي , إنتابتني احلام مجنونه طوال اليل |