| Dünyanın bir ucundan öteki ucuna kadar yaşamış tüm insanlar arasında sevdiğin tek bir insan ve bulana kadar arayacağın tek bir aşk olmalı. | Open Subtitles | من بين جميع الناس التى عاشت من نهاية العالم إلى نهايته يوجد فرد واحد فقط لتحبه واحد فقط تسعى للعثور عليه |
| Sonra şehirdeki tüm insanlar korna çalarak elveda diyecekler. | Open Subtitles | ثم يقوم جميع الناس في المدينة بالزمير لوداع حنون للمطعم |
| tüm insanlar arasından ilginç bir insan seçimi. | Open Subtitles | وهذا مثير للاهتمام الإنسان أن تختار من بين جميع البشر. |
| Ama iste, tüm insanlar bana aynı geliyor. | Open Subtitles | ومن ثم مُجدداً ، يبدو جميع البشر مُتشابهين بالنسبة لي |
| tüm insanlar eşit yaratılmaz. Bu Sparta Kanunudur, küçük Kraliçem. | Open Subtitles | كل الرجال لم يخلقوا متساويين هذة شريعه إسبارطة, ملكتى الصغيرة |
| Bu annem işte. Dolayısıyla tanıdığım tüm insanlar var. | TED | هذه أمي. إذن هنا كل الأشخاص الذين أعرفهم. |
| Değirmenin etrafındaki tüm insanlar, Yaşam ile ölüm arasında dönüyor. | Open Subtitles | هذا هو المحور حيث كل الناس تدور بين الحياة والموت. |
| Ve nasıl oluyor da Yeryüzü'ndeki tüm insanlar yaşamlarını yıldızların ölümüne borçlu? | Open Subtitles | .. وكيف يُعقل أن كل البشر على الأرض يدينون بحياتهم لموت النجوم؟ |
| Saygı duyduğum tüm insanlar, artık benimle konuşmuyor. | Open Subtitles | جميع الناس الذين أحترمهم، لن يتحدثوا معي بعد الآن، إلا عن طريق المحامين. |
| Kişiselleştirilmiş kanser tedavileri kişiselleştirilmiş biyolojik silahların bir yüzüdür. Bu herhangi birine bireysel saldırı yapabileceğiniz anlamına gelir, bu resimdeki tüm insanlar dahil. | TED | علاجات السرطان الشخصية هي الوجه الآخر للأسلحة البيولوجية، ذلك يعني أنه بإمكانك أن تهاجم أي فرد، بما في ذلك جميع الناس في هذه الصورة. |
| Sizler için de barış adına dua ediyorum Makedonlar ve Persliler imparatorluğumdaki tüm insanlar hep eşit olsunlar. | Open Subtitles | -ومن اجلكم واجل السلام اصلى -للمقدونيين والفارسيين -انه سيكون جميع الناس الذين يعيشون فى امبراطوريتى سواسية |
| tüm insanlar gücü arzular. | Open Subtitles | جميع البشر لديهم رغبة فى السلطة |
| tüm insanlar öldü, ve biz tüm Cylonlar yüklendik, ...ve kainat adaletin tadını çıkarıyor. | Open Subtitles | جميع البشر قد لقوا حتفهم ، ونحن Cylons جميع تنزيل ، والكون يتمتع في العدالة. |
| tüm insanlar evlerinden çıksın. | Open Subtitles | سيغادر جميع البشر منازلهم |
| tüm insanlar ölmeli. - Ama hepsi şan içinde ölemez. | Open Subtitles | على كل الرجال الموت، ولكن لا يمكن للك الموت بالمجد |
| tüm insanlar ölünce kaybeder ve tüm insanlar ölür. | Open Subtitles | كل الرجال يخسرون عندما يموتوا و كل الرجال يموتون |
| Zamanla tüm insanlar onlarsız olmayı öğrenecekler! | Open Subtitles | هذا الوقت , يجب على كل الرجال ان يتعلموا كيف يعملوا بدونهم |
| Saygı duyduğum tüm insanlar, artık benimle konuşmuyor. | Open Subtitles | كل الأشخاص الذين احترمتهم امتنعوا عن التحدث معي |
| tüm insanlar, mekanlar, duygular hepsi onların gerçekten kim olduklarını yansıtırlar birlikte veya ayrı. | Open Subtitles | كل الأشخاص ، والأماكن ، والعواطف هنّ سيظهرنّ من يكونون حقاً معاً وأيضاً كل واحدة على حدة |
| tüm insanlar sadece kültürel opsiyonlar, hayatın değişik görünüşleridirler. | TED | كل الناس ببساطة هم خيارات ثقافية رؤيات مختلفة من الحياة نفسها |
| Şu anda -- dünyadaki tüm insanlar -- aynı siber ırmağın yanında yaşıyoruz ve hiçbir ulus, ırmağı kendi başına düzenleyemiyor. | TED | نحن الآن نعيش مع كل البشر من انحاء العالم على ضفاف نهر إلكتروني واحد وليس هناك دولة واحدة يمكنها ضبط هذا النهر |
| Bu, projeye gelen tüm insanlar. | TED | وهناك شمولية لجميع الناس الذين شاركوا به |
| tüm insanlar içerisinde, senin buna hakkın yok. | Open Subtitles | .أنت من بين كلّ الناس ليس لك الحق |
| Aslında, bu kutlamalara katılacak tüm insanlar için güzel bir...olay... | Open Subtitles | فى الحقيقة ، الفخر لكل الناس الذين سيشاركون فى هذه الإحتفالات |
| Eğer kötü yollara yönelirse, tüm insanlar gibi cezalandırılmalıydı. | Open Subtitles | و إذا سقط في طرق الشر ، سوف يعاقب كما يعاقب سائر البشر |