| Yani, tüm kutuları değil tabii. | Open Subtitles | أعني, ليس كل الخيارات |
| Yani, tüm kutuları değil tabii. | Open Subtitles | أعني, ليس كل الخيارات |
| Yarın tüm kutuları boşalt. | Open Subtitles | لذا غداً سيكون عملاً نظيفاً وكاملاً، أخرج كل الصناديق |
| Ben tüm kutuları yakaladı düşündüm. | Open Subtitles | . اعتقدت أنني أحضرت كل الصناديق |
| - tüm kutuları buraya getirin. - Peki efendim. | Open Subtitles | أحضروا كل الصناديق إلى هنا - أمرُك يا سيدي - |
| tüm kutuları imzalayıp numara veriyorlar. | Open Subtitles | أتعلم انهم يرقمون و يختمون كل صندوق |
| Bay Wattan'a size son kez söylüyorum tüm kutuları kendim bizzat kontrol ettim ama içinde ayakkabıların sağı yok. | Open Subtitles | سيد(وتانا)اقولها لك للمرة الأخيرة تفقدت بنفسي كل الصناديق ولم اجد حذاء للقدم اليمين |