| Tüm söylediğim, şu anda onlar hakkında tam kanıt istediğim. | Open Subtitles | كل ما أقوله , لهذه اللحظة سأقوم بإعطاء المجال للشك | 
| Benim Tüm söylediğim peşinden gitmeye değecekse sana haber vereceğim. | Open Subtitles | كل ما أقوله هو أني سأعلمكِ اذا كانت تستحق المتابعة. | 
| Tüm söylediğim, eğer kötülük cazip olmasaydı, (Neden hiç birşey olmazdı? ) | Open Subtitles | إنَّ كل ما أقوله هو، إن كان الشر ليس مغرياً، فلماذا قد يكون موجوداً؟ | 
| Tüm söylediğim, şimdi tamamen yeni bir kariyere sahip olduğun. | Open Subtitles | كل ما أقول هو أن لديكِ مهنة جديدة الآن | 
| Hasta görünüyordu. Tüm söylediğim, "İnanıyorum ki bu çok önemsiz bir sorun." | Open Subtitles | إنك تبدو مريضاً ، و كل ما قلته أننى على صقة أنه شئ تافه | 
| Tüm söylediğim, Eric... | Open Subtitles | حسنا ، كل الذي اريد قوله ، اريك انه ... ـ | 
| Tüm söylediğim, bu sen olabilirsin. | Open Subtitles | كل ما أقصده أنها قد تكون أنت. | 
| Tüm söylediğim bu adamlarda artık bu işin içinde. Ve geriye dönüş yok. | Open Subtitles | كل ما أقوله هو أن هؤلاء أصبحوا معنا في هذا الشيء و لا يوجد تراجع | 
| Tüm söylediğim bu adamlarda artık bu işin içinde. | Open Subtitles | كل ما أقوله هو أن هؤلاء أصبحوا معنا في هذا الشيء | 
| Tüm söylediğim, şimdiki tüm önceliğiniz bu oda. | Open Subtitles | كل ما أقوله هو أن هذه الغرفة أولويتكم الآن | 
| Benim Tüm söylediğim, bir ithamda bulunmak için kanıtımız olması gerektiği. | Open Subtitles | كل ما أقوله بأننا لكينلقيإتهاماً... لا بد أن نحصل على دليل | 
| Tüm söylediğim uygarlık ona en çok ihtiyaç duyduğumuz anlarda parçalanıyor. | Open Subtitles | كل ما أقوله أن الحضارة تنهار حينما نكون في أمس الحاجة إليها | 
| Tüm söylediğim ilaçlarla kendimi daha güvende hissedeceğim. | Open Subtitles | كل ما أقوله بانني أشعر بالأمان أكثر بتناول الحبة | 
| Tüm söylediğim bunun büyük bir adım olduğu, ben bile kendime şaşıyorum. | Open Subtitles | كل ما أقوله أنها خطوة كبيرة، وأنا متفاجئ من نفسي، | 
| Bones, Tüm söylediğim, bazen oyunun içinde sadece kazanamayağını da anlamak zorundasın. | Open Subtitles | كل ما أقوله أنه أحياناً خلال اللعبة عليك أن تدركي أنه ليس بوسعك الفوز | 
| Bak Tüm söylediğim şey, bana güvenebileceğini bilmeni isterim. | Open Subtitles | اسمع، كل ما أقوله أني أودك أن ترى أن بإمكانك الثقة بي في الوقت الحالي. | 
| - Bak, Bishop Tüm söylediğim, bu konuda kötü hissetmemen gerektiği, tamam mı? | Open Subtitles | ،،، كل ما أقوله هو يجب أن لا تشعري بالسوء حول هذا حسناً ؟ | 
| Tüm söylediğim iyi donanımlı bir subay ve çok iyi bir aktör olduğun için senden etkilendiğimdi. | Open Subtitles | كل ما قلته له هو أنني أُعجبتُ بك أنكَ ضابط مُجهّز جيدًا و ممثل جيد | 
| Tüm söylediğim buraya gelmemi senin söylediğindi Ana. | Open Subtitles | "كل ما قلته كان فكرتكِ، يا "آنا | 
| Tüm söylediğim, Eric, | Open Subtitles | كل الذي اريد قوله ،اريك | 
| Sana Tüm söylediğim, Tonny'i yabana atma. | Open Subtitles | كل ما أقصده , لا تقلل من قدر (توني) |