| Buraya en son geldiğinde bana tüylerden yapılmış bir pelerin getirmiştin. | Open Subtitles | آخرمرّة أتيت بها إلى هنا أحضرت لي عباءة من الريش |
| - Arkasında tüylerden izler bırakarak, pencereye kadar ulaştı, sadece kakası için durakladı. | Open Subtitles | هذا الريش وهو في طريقه الى النافذه وتوقف للتبول |
| tüylerden yapılma 20'lerin kıyafetleri... ..benim fikrim. | Open Subtitles | الفساتين المصنوعة من الريش هي أيضاً فكرتي |
| - Sadece tüylerden ibaret olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | - إعتقدتُ بأنّه كَانَ ريشاً - لقد كان طائر |
| Başında o kara tüylerden vardı. | Open Subtitles | . كان يرتدي ريشاً سوداء على رأسه |
| TIPKI, tüylerden VE BAL MUMUNDAN YAPTIĞI KANATLARLA, GÖKYÜZÜNDE UÇMA CESARETİNİ GÖSTEREN İCARUS İSMİNDEKİ ÇOCUĞUN EFSANESİNDE ANLATILDIĞI GİBİ. | Open Subtitles | , "هذا مثل اسطورة "لاكروس اسطورة الفتى الذي كان لديه , أجنحة من الريش و الشمع و يمكنه الطيران إلى الجنة |
| Bana şu tüylerden birini versene. | Open Subtitles | مرر لي إحدى تلك الريش. |
| - Affedersin. tüylerden olmalı. | Open Subtitles | -آسف، لابدّ أنّه الريش . |