| Evet? Somalili korsanlarla yapılan pazarlıklar tıkandı. | Open Subtitles | المفاوضات مع الخاطفين الصوماليين وصلت طريق مسدودة |
| Evdeki borular, bir ünlünün saçlarıyla tıkandı. | Open Subtitles | بالوعتنا في المنزل مسدودة بشعر من مشهور. |
| Herhalde içine bir şey tıkandı. | Open Subtitles | حســناً , لابــد أنـهُ مسدود أو شي مـا |
| Brooklyn merkezdeki bir gaz patlaması yüzünden yol tıkandı. | Open Subtitles | هناك طريق مسدود بسبب أنفجار من تسرب عاز |
| Boğazım tıkandı galiba. Bademciklerim şişmiş gibi. Sorun değil. | Open Subtitles | كأن حنجرتي مغلقة، كأني مسممة |
| Brooklyn merkezdeki bir gaz patlaması yüzünden yol tıkandı. | Open Subtitles | فانهضوا وامشوا" "توقّف تامّ جرّاء إنفجار غازيّ ما في قلب (بروكلين)" |
| Çağ boğazıma tıkandı. | Open Subtitles | أختنقت من الشاي |
| Bir seferinde, tuvaletler öyle kötü tıkandı ki kütüphaneyi iki günlüğüne kapatmak zorunda kaldık, tıkanmaya sebep olan sorun tuvalete atılan enjektörlerdi. | TED | ذات يوم انسد المرحاض لدينا أجبرنا على إغلاق مكتبتنا لمدة يومين لأن ما يسدها كان الإبر المهملة. |
| Yolumuz tıkandı desene. | Open Subtitles | يبدو أني وصلت إلي نهاية مسدودة |
| - Tuvalet tıkandı. | Open Subtitles | -صحيح دورة المياه مسدودة -الرائحة كريهة جدا |
| Kahrolası anahtar deliği tıkandı! | Open Subtitles | فتحة القفل مسدودة. |
| - Tuvalet tıkandı. - Evet, haklı. | Open Subtitles | دورة المياه مسدودة |
| 23'deki sulayıcı tıkandı. | Open Subtitles | الخراطيم في القسم 23 مسدودة |
| - Sondam tıkandı. | Open Subtitles | قسطرتي مسدودة |
| Edebiyat, müzik, hazırcevaplık, farklı medyalardan kolaj yapmak ama nedense yaratıcılığım tıkandı kaldı şimdi. | Open Subtitles | الكتابة ، الموسيقي ، المُزاح ...تخليط وسائل الإعلام مجتمعًا ولكن ، من أجل سبب مجهول أنا مسدود بشكل خلاقي |
| Yine tıkandı! | Open Subtitles | المرحاض مسدود مجدداً. |
| - Yolumuz tıkandı. | Open Subtitles | وصلنا لطريق مسدود. |
| - tıkandı. - Tıkandığı falan yok, Nance! | Open Subtitles | طريق مسدود ليس طريقا مسدودا , نانسي ! |
| Sanki nefesim tıkandı. | Open Subtitles | و انغلقت حنجرتي.. |
| Brooklyn merkezdeki bir gaz patlaması yüzünden yol tıkandı. | Open Subtitles | "توقّف تامّ جرّاء إنفجار غازيّ ما في قلب (بروكلين)" |
| Demek nefesin tıkandı. | Open Subtitles | إذاً، لقد أختنقت. |
| -Bu arada tuvalet tıkandı. | Open Subtitles | ايضًا , لقد انسد المرحاض |