"tırmandım" - Translation from Turkish to Arabic

• تسلقت
• تسلّقت
• وتسلقت
• تسلقتُ
• تسلّقتُ
• صعدت

Dokuz defa 27 metrelik direğin en üstüne kadar tırmandım.
تسلقت قمة ذلك الجبل والتي تبلغ ٩٠ قدم تسع مرات.

Tam bir uzmanlıkla tırmandım ve etrafta cıvıldayan kuş seslerinin tadını çıkardım.
تسلقت بدقة متناهية واستمتعت بصوت الطيور التي كانت تحوم حول المنحدر الصخري.

O yolda yürüdüm o dağa tırmandım ve yıldızlara ulaştım.
أجل لقد مشيت ذلك الطريق السريع تسلقت ذلك الجبل , وصلت إلى النجوم

d Ben dağların tepesine tırmandım d d Mavi okyanuslarda yüzdüm d d Bütün sınırları aştım ve d d bütün kuralları yıktım d d Ama bebeğim, hepsini senin için yıktım d d Ben parasız iken bile d d Beni zengin hissettirdin d
الجبال قمم تسلّقت المحيط عبر وسبحت القوانين كل وتحديت الطرق، كل قطعت

Hiç şüphem yoktu. Sadece tırmandım.
لم تكن لدي أي شكوك. وتسلقت بسهولة سالكا الطريق الصحيح.

Ben de tırmandım ve bu ufaklığı buldum.
لقد تسلقتُ ووجدت هذا الصغير الوحيد

Bunun için koca fasulye sırığına tırmandım. Git kendine başka bul.
تسلّقتُ شجرة فاصولياء مِنْ أجل هذه اذهبي و أحضري واحدةً لكِ

Merkezdeki bir ofisin çatısına tırmandım, güneş doğuyordu.
تسلقت إلى سطح أحد المكاتب الموجودة في المباني في وسط المدينة للإستلقاء في نفس الوقت الذي بدأت تشرق فيه الشمس

Epey yükseklere tırmandım, fakat sonra korktum.
تسلقت عالياً ولكني خفت قليلاً بعدها لذا بدأت بالنزول

Bunları toplamak için çok yüksek ağaçlara tırmandım ama maalesef hiç yaşam izine rastlamadım.
لقد تسلقت بخطورة شجرة عالية ولكني لم أرى أي علامة على حياة زكية

Duvarlara tırmandım, mekanı resmen yerle bir ettim.
إذن, تسلقت الجدران و فجرت المكان كله لتأتي للمملكة

Geçen bir kaç yıl içinde Machu Picchu'ya tırmandım.
خلال العامين الماضيين . تسلقت جبال ماتشو بيتشو

Neredeyse Amerika'daki bütün dağlara tırmandım ve ayrıca AG'ye katıldım.
تسلقت في جبل أمريكي وكذلك تسلقت أعلى قمة

Söylediğim gibi, Amerika'da tırmanılabilir her yere tırmandım, sıra yeni maceralarda.
كما قلت لقد تسلقت كل مكان في أمريكا وحان وقت تحدي جديد

Tartışmanın bir anlamı yoktu, beni ofisine getirdikten sonra tuvalete gittim, pencereye tırmandım ve yeni bir otele giriş yaptım.
لم يكن هناك جدوى من الجدال لذا بعدما أحضرني لمكتبه ذهبت للحمام و تسلقت خارجة من النافذة

Adamı boğmak için bahçe kapısına tırmandım ama pantolonumun kemerliği kapıya takıldı ve polisler de beni yakaladı.
لذا تسلقت على بوابة الرجل لخنقه لكن علقت حلقة حزامي وأمسكت بي الشرطة

Dünyadaki belli başlı dağların neredeyse hepsine tırmandım.
لقد تسلقت تقريبًا كل جبل عالي على الأرض.

Sizi görmek, sırf huzurunuzda bulunmak için bir dağa tırmandım ve ben dağcı değilim.
لقد تسلقت هذا الجبل و أنا لست حيواناً متسلقاً فقط لأكون في حضورك

Sizi görmek, sırf huzurunuzda bulunmak için bir dağa tırmandım ve ben dağcı değilim.
لقد تسلّقت كلّ تلك المسافة، وأنا لستُ بمتسلّق فقط لرؤية جلالتكَ.

Endişelenme. Çok daha kötüsüne tırmandım.
‫لا تقلق لقد تسلّقت أسوأ منها بكثير

Paris'in yeraltını keşfettikten sonra yukarı tırmanmaya karar verdim ve Paris'in tam ortasında olan Gotik bir anıta tırmandım.
بعد إستكشاف ما تحت باريس، قررت التسلق لأعلي، وتسلقت النصب القوطي هذا بالضبط في وسط باريس.

Birkaç gün sonra onlara doğru tırmandım.
بعد بضعةٍ أيام، تسلقتُ نحوهم.

Yatak odasının dışındaki ağaca tırmandım.
لذا تسلّقتُ شجرة تطلّ لخارج غرفة نومه ولكن كان على الشجرة فطريات

Bende kapsüle geri tırmandım ve çaresizce doğru kararı verdiğimi düşündüm.
لذلك صعدت مرة أخرى للكبسولة و حاولت بإستماتة أن أتأكد أنني أتخذ القرار الصحيح.