| Ojeli ayak tırnaklarından boyalı saçlarına kadar. | Open Subtitles | من أظافر قدميها الملونة حتى قمة رأسها المبيض |
| Önce ayak tırnaklarından başlarlar ve burun kılına kadar giderler. | Open Subtitles | هيبدأوا باخراج أظافر رجليه وبعدين شعر المناخير |
| Kusmuktaki mitokondri parçaları kurbanın tırnaklarından alınan hücre materyalleriyle uyuşuyor. | Open Subtitles | لقد إستطاعت مطابقة الجزيئات الحبيبية النقطية في القيئ مع البقايا الخلوية من تحت أظافر الضحية. |
| İstese de tünel kazamazdı çünkü tırnaklarından birini kıracağından korkardı. | Open Subtitles | لم تكن لتحفر للخروج، لانها كانت ستخشى أن تكسر أحد أظافرها |
| Hamur yaptığını hatırlıyorum, derisine hiç acımadan tırnaklarından çıkarıyordu. | Open Subtitles | أتذكر أنها كانت تصنع المعجنات و كانت تغسل أظافرها منها كأنها لم تهتم إذا نزعت الجلد منها |
| Sara Jackson'ın kollarında sığır kök hücreleri bulduk. Senin tırnaklarından geçmiş. | Open Subtitles | وجدنا خلايا جذعية بقرية في جروح ذراع " سارة جاكسون " منقولة من أظافرك |
| Buradaki adamın tırnaklarından aldığımız cilt hücrelerine göre, beyaz bir erkek, ve bulduğumuz saç kökleri bize en azından siyah saçlı olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | طوله حوالى 6 أقدام هنا,خلايا جلديه من تحت أظافره تشير الى ذكر أبيض |
| Ve Bayan Santiago'nun tırnaklarından aldığın kalıntılar yatağın yanındaki talk pudrası ve vücut losyonuyla eşleşti. | Open Subtitles | والكشطات الي قمتِ بتجميعها من تحت أظافر السيدة سانتياغو تطابق مسحوق التلك ..و دهان الجلد الذي بجانب السرير , إذا |
| Sıyrıkların kurbanın kendi tırnaklarından oluştuğu ortaya çıktı. | Open Subtitles | تظهر الاحتكاكات أثاراً -من أظافر الضحية نفسه |
| Ölünün tırnaklarından ve saçlarından çıkıyor. | Open Subtitles | وتترك أظافر وشعر الموتى في الوعاء. |
| Janet'in tırnaklarından DNA örneği almamıza imkan yok. | Open Subtitles | لن نجد حمضه النووى تحت أظافر جانت |
| O zaman Ashleigh James'in tırnaklarından çıkan kanın niye Ashleigh James'e ait olduğu anlaşıldı. | Open Subtitles | حسناً,هذا يفسر لماذا الدم و الجلد (تحت أظافر (أشلي جيمس) مطابق تماماً ل (أشلي جميس |
| Bay Muggles'ın tırnaklarından birini atlamışlar. | Open Subtitles | مهذبة الأظافر نست واحد من أظافر السيد (ماجلز) |
| KANG Jae-doo'nun tırnaklarından bilinmeyen bir epitel hücre alındı. | Open Subtitles | خلية طلائية مجهولة أُخذت من أظافر (كانغ جاي دو). |
| tırnaklarından biri kırılmış. Belki onu tırmalamıştır. | Open Subtitles | أحد أظافرها مكسور. |
| tırnaklarından biri kırılmış. | Open Subtitles | أحد أظافرها مكسور. |
| Bunun yerine göz kamaştırıcı tırnaklarından bahsetmeyi yeğlerim. | Open Subtitles | و أنا أفضل أن اتحدث عن أظافرك الرائعة. |
| Gücünü tırnaklarından hissedebiliyorum. | Open Subtitles | -أشعر بها في أظافرك |
| Ve laboratuvara, tırnaklarından aldığım örnekleri yoladım. | Open Subtitles | لقد أرسلت أثر من أظافره للمعمل |
| tırnaklarından pençeler oluştu. | Open Subtitles | و برزت المخالب من أظافره |