| Buranın, Taç Mahal olmadığını biliyorum ama daha da kötüleştirmeye gerek yok. | Open Subtitles | لأنه كما تعلمون إنه ليس تاج محل ولكن ليس هناك داع لجعل الأمر أسوأ مما هو عليه |
| Anlamı şu; aletinizi Taç Mahal'in yanında kullanmak. | Open Subtitles | ..إنها تعني تفرقع سجق الرجل على جانب تاج محل |
| Taç Mahal Hint Lokantası sinemanın yakınında. | Open Subtitles | "مطعم تاج محل الهندي، قريب من هذه السينما." |
| Taç Mahal karakolun hemen köşesinde. | Open Subtitles | تاج محل في الدور فقط الزاوية من المحطة. |
| Biraz özel birşeyler istersiniz diye düşündüm. Bu da ne, Taç Mahal mi? | Open Subtitles | ربما أردتم بعض الخصوصية ما هذا " تاج محل " ؟ |
| Taç Mahal bir saray değil. Orada kimse yaşamadı. | Open Subtitles | تاج محل ليس قصراً لا أحد يعيش هناك |
| Taç Mahal'e, Deepak Chopra'a, adı Patel olan herkese bayılırım. | Open Subtitles | أُحب، (تاج محل)، الكاتب (ديباك شوبرا) أيُ أحدٍ اسمه (بتيّل) |
| Taç Mahal'den sıkılmaya başlamıştım. | Open Subtitles | أصابني الملل قليلاً من تاج محل |
| bense orada Taç Mahal'i görüyorum. | TED | وأنا أرى تاج محل ها هنا. |
| - AŞK. Böyle bir inşa... Taç Mahal. | Open Subtitles | وأحد هذه المبانى هو تاج محل |
| Şah Cihan Taç Mahal'i karısına olan aşkına bir anıt olsun diye yaptı. | Open Subtitles | (شان جاهان) الذي بنى (تاج محل) كرمز الحب الخالد لزوجته |
| Hayır! Sana Taç Mahal'de mezar kazacağım! | Open Subtitles | سوف أحفر لك قبراً فى تاج محل |
| Daha önce Taç Mahal'i duydun mu hiç? | Open Subtitles | هل سمعت عن تاج محل ؟ كلا |
| Orası bir genelev. Taç Mahal değil. | Open Subtitles | إنه بيت دعارة ليس تاج محل |
| Öbür fikirlerimizden iyi olduğu kesin, mesela teleskop veya Taç Mahal'e lazer sıkma gibi. | Open Subtitles | إنها أفضل من أي فكرة أخرى مثل، تلسكوب أو توجيه الليزر على ضريح (تاج محل). |
| Oh, sen iste burayı Taç Mahal'e çevireyim. | Open Subtitles | "لقد أصبح كـ"تاج محل |
| Tıpkı Taç Mahal'inki gibi. | Open Subtitles | تماما كما لو كنت في (تاج محل) |
| Taç Mahal'e ne dersin? | Open Subtitles | ماذا عن... (تاج محل)؟ |