| Tezgâhındaki tabelada ne yazdığını farketmedin mi? | Open Subtitles | هل قرأتِ اللافتة على مكتب الاستقبال عنده؟ |
| Sadece bu kadarsa neden tabelada "Büyük ve Geniş" yazıyor? | Open Subtitles | إن كان هذا كل ما لديكم اذا لماذ كُتب على اللافتة بالخارج ضخم و طويل |
| Bu,dostlarım, bu muhteşem tabelada bedava promosyon olduğu yazıyor | Open Subtitles | هذا ، يا صديقي هو يومين مجاناً الترويج و التسويق ، بـ هذه اللافتة الرائعة |
| tabelada dediği gibi, hız bir para meselesidir. | Open Subtitles | كما تقول اللافته السرعة تعتمد علي النقود |
| tabelada yok. | Open Subtitles | حسناً ، هذا ما لديّ إنها ليست مدونة على اللائحة |
| tabelada Rus bilim enstitüsü olduğu yazıyor. | Open Subtitles | أنتم اللافتة تقول أنها مؤسسة علمّية روسية |
| tabelada 22. Cadde yazıyordu. Endişem siliniyordu ta ki dalı kaldıran soğuk bir rüzgâr "Doğu" yazısını gösterene kadar. | Open Subtitles | اللافتة كانت تقول شارع 22 فانخفض قلقي حتى جائت الرياح فحركت غُصناً |
| Ama tabelada, "İstediğin tüm şekerlerden yiyin." yazıyordu. | Open Subtitles | ولكن اللافتة تقول أنه بالإمكان تناول الحلوى التي تريد |
| Sen hiç barın önüne çıkıp da baktın mı barın üstündeki tabelada ne yazdığını gördün mü? | Open Subtitles | أسبق أن ذهبت لمقدمة الحانة ونظرة إلى اللافتة التي على المنضدة؟ مسجلة باسم من؟ |
| tabelada, sergilere fazla yaklaşmayın diyor. | Open Subtitles | اللافتة تقول بعدم الأقتراب الكثير للمعروضات |
| En iyisi şöyle yapalım, tamam mı? O tabelada BQO yazıyor mu? | Open Subtitles | BQE لننجز هذا, حسناً, هل هذه اللافتة تقول |
| Çünkü evinizin önündeki tabelada yazıyor. | Open Subtitles | لأن اللافتة أمام بيتك تقول هذا |
| Kapıdaki tabelada "Kişisel bir iş için kapalı." yazıyor. | Open Subtitles | اللافتة على الباب تقول "مغلق لأسباب خاصة" |
| Dışarıdaki tabelada kişi başı 35 dolar yazıyor. | Open Subtitles | اللافتة التي في الواجهة تقول -خمس وثلاثون دولاراً للشخص |
| Seni uyarıyorum. tabelada yazdığı gibi, sadece bir tane al. | Open Subtitles | أحذّرك خُذ واحدةً كما تنصّ اللافتة |
| tabelada yazdığı gibi: Bitki, baharat ve çay. | Open Subtitles | ...كما هو موضح في اللافتة أعشاب وتوابل و شاي |
| tabelada sadece takım personeli girebilir yazıyor. | Open Subtitles | "أنتِ ، اللافتة تقول "أغراض شخصية للفريق |
| tabelada, yatak 25 sent diyor. | Open Subtitles | ولكن اللافته هناك تقول 25 سنت للسرير. |
| Dışarıdaki tabelada kişi başı 35 dolar yazıyor. | Open Subtitles | اللافته تقول 35دولار للفرد |
| tabelada bin kilometre içindeki en iyi turta yazıyordu. | Open Subtitles | "كُتب على اللائحة "أفضل فطيرة للأف ميل |
| tabelada öyle yazmıyor. | Open Subtitles | ليس ما تقوله الافتة |
| Senin okuman da yoktur tilki bozuntusu ama tabelada... | Open Subtitles | اسمع، ربما أنّك لا تجيد القراءة أيها الثعلب، لكن العلامة تقول |