| Pek belli etmek istemedim ama... tabletle ilgili bir şeyler vardı. | Open Subtitles | ،لقد حاولت نسيان الأمر .لكن كان هناك شيء خاطئ بشأن اللوح |
| Arkadaşlarımı serbest bırakıp onu bana verirsen, tabletle şifreyi veririm. | Open Subtitles | سأعطيك اللوح والتوليفة حالما تطلق سراح صديقي وتعيده لي. |
| tabletle ilgileniyormuş gibi davran. | Open Subtitles | تتصرفين وكأنكِ تهتمين بما كان موضوعًا على ذاك اللوح |
| Crowley peşimdeyken böyle tabletle oturamazdım. | Open Subtitles | لا أستطيع الجلوس هنا مع اللوح كبطة تنتظر الصياد. و "كراولي" يقترب أكثر من العثور علي. |
| Bu tabletle ilgili her şeyi biliyordun. | Open Subtitles | أنت تعرف كلّ شيء عن اللوح. |
| tabletle kaçıyor! | Open Subtitles | إنّه يهرب وبحوزته اللوح! |
| O tabletle ilgili ne varsa arkamızda bıraktık, Larry. | Open Subtitles | لقد نسينا أمر اللوح بالفعل، (لاري). |